30 Ağustos 2014 Cumartesi

2015 Resmi Tatiller

bkz. (2016 Resmi Tatilleri).

2015 resmi tatillerine baktığımızda her ne kadar hem Ramazan hem de Kurban Bayramı tatilleri haftasonuna düştüğünden, uzun tatil açısından pek de verimli bir yıl görmesek de biraz yıllık izinden koparıp bazı tatillere yapıştırarak 4 ya da daha fazla günlük haftasonu tatilleri elde edebileceğimiz bol bol fırsat var.

Bu yazımızda 2015 resmi tatillerine ve de bu tür uzun haftasonu tatili fırsatlarına bakacağız. Böylece, izin başvurularınızı erkenden yaparsanız, uzun tatillerden kolayca yararlanabilirsiniz.

2015 yılında, yıllık izninizden sadece 3 gün harcayarak, 3 tane 4 gün uzunluğunda haftasonu tatili yaratabilirsiniz. Bunların yanında, kendiliğinden oluşan bir 3 günlük haftasonu tatili, bir 4.5 günlük haftasonu tatili ve bir de 5.5 günlük haftasonu tatili var.

2015'de toplam 14.5 günlük resmi tatil var. Aşağıda resmi tatillerle ilgili ayrıntılı bilgi ve 2015 resmi tatilleri takvimini bulabilirsiniz.

Yılbaşı Tatili
1 Ocak 2015 - Perşembe
2015 resmi tatillerinin ilki olan yılbaşı tatili aynı zamanda da 1 günlük izin kullanılarak 4 günlük uzun haftasonu elde edebileceğiniz ilk tatil. Tatil Perşembe gününe denk geliyor ve Cuma izin kullanarak 4 günlük haftasonu elde edebilirsiniz.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
23 Nisan 2015 - Perşembe
23 Nisan bayramı tatili, 2015 yılında Perşembe gününe denk geliyor. Bu tatil de bir günlük yıllık izin parçası ile, 4 günlük haftasonu tatili yaratabileceğiniz bir tatil.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü
1 Mayıs 2015 - Cuma
1 Mayıs 2015 bayramı Cuma'ya denk geliyor. Bu bayram kendiliğinden güzel, 3 günlük bir uzun bahar haftasonu oluşturuyor.

19 Mayıs 2015 Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı
19 Mayıs 2015 - Salı
2015 yılında 19 Mayıs bayramı tatili Salı günü olduğundan, 18 Mayıs günü izin alarak yine 4 günlük bir uzun haftasonu tatili yaratabilirsiniz. Hem havaların da ısındığı bir dönem 19 Mayıs, havadurumuna göre güneye kaçılabilir.

Ramazan Bayramı Tatili 2015
16 (yarım gün) - 17 - 18 - 19 Temmuz 2015 - Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar
Ramazan Bayramı tatili 2015 senesinde haftasonuna düşüyor. Bu nedenle 2015'te kendiliğinden 4.5 günlük bir uzun haftasonu tatiliniz olsa da, 9 günlük uzun tatil şansınız yok. Yine de Ramazan Bayramı Türkiye'nin tatil sezonunun en tepe noktasında olduğu Temmuz ayında olduğundan, erkenden planlar, yıllık izin falan ile kendi 9 günlük uzun tatilinizi kendiniz yaratabilirsiniz.

 - Reklam -
Compare hotel prices and find the best deal - www.hotelscombined.com
- Reklam -

2015 takvimi resmi tatiller
2015 takvimi resmi tatiller
30 Ağustos Zafer Bayramı
30 Ağustos 2015
30 Ağustos bayram tatili Pazar'a geliyor. O nedenle bu bayramda eksta tatil yok.

Kurban Bayramı Tatili 2015
23 (yarım gün) - 24 - 25 - 26 - 27 Eylül 2015 - Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar
Kurban bayramı tatili, 2015 yılında arefe günü olan 24 Eylül'de başlayacak. Havalar hala sıcak olacak ve elinizde 5.5 günlük bir uzun haftasonu var. Planlarınızı erkenden yapın.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
28, 29 Ekim 2015 - Çarşamba, Perşembe


Bursa Otel Tavsiyesi : Aloft Bursa Oteli

Geçen yıl iş için Tayland'da iken Aloft Bangkok Sukhumvit 11 adlı oldukça güzel ve hesaplı bir otelde kalmıştım. Otelin geniş odaları, banyosu, tasarımı ve de bulunduğu merkezi konum ile her şeyinden memnun ayrılmıştım. İşte bu otelde iken Aloft'un Türkiye'de de bir şubesi olduğunu öğrenmiştim : ALoft Bursa (Otelin asansöründe dünyadaki tüm Aloft otellerinin bir listesi vardı).

ALoft, W Hotels zincirinin sahibi Starwoods Hotels'in daha bütçeye hitap eden çeşidi. Hem turistlere hem de iş gezisi için otele ihtiyacı olanlara hitap ediyor. Tasarım konusunda ise W otelleri gibi sıradışı.

Bursa'da nerede kalmalı diye düşünürken aklıma bu otel geldi ve denemeye karar verdim. ALoft Bursa yeni bir otel. 2013 yılında hizmete açılmış. Tasarım konusunda Türkiye'nin muhtemelen en iyi oteli. Ama ALoft zincirini en tercih edilir oteller arasına sokan asıl güzellik ise burada da var : odalar. Tasarım konusunda sade ve oldukça konforlu olan odalar gerçekten de hem geniş, hem ferah hem de oldukça kullanışlı. İş için kullanacağınız masa, 40'' LCD TV, geniş ortam ve yatak ile herşey çok iyi. İster çalışın, isterseniz de USB'yi TV'ye takıp film izleyin.

Benim Bangkok'taki ALoft Sukhumvit 11 otelinde en sevdiğim şeylerden biri de otel odasının geniş banyosu idi. Banyo, ALoft Bursa'da da oldukça geniş ve güzel. Aslına bakarsanız otelin odası o kadar güzel ki dışarı çıkasınız pek gelmiyor.

ALoft Bursa çok merkezi bir konumda değil ama Bursa merkezine de çok uzak değil. Taksi ile 15 dakikada (ki 20 TL falan tutuyor) Ulu Camii'nin oradasınız. Aslında taksiye de gerek yok, metro durağına 20 dakikada yürüyebilirsiniz (kışın ne kadar kolay olur bilmem) ya da otobüse binebilirsiniz. İnternette konuk yorumlarına bakarken konumdan şikayet edenleri gördüm ama otelin konumu o kadar kötü değil.

Otelde her köşede Wi-Fi var ki bu da oldukça kullanışlı. Otelin kapalı yüzme havuzu küçük ama kullanışlı. Otelde bir adet de W XYZ Bar var ki takılmak için fena bir yer değil.

Aloft Bursa Oteli
ALoft Bursa otelin fiyatı oldukça makul. Ama kahvaltıya ekstra para ödemeniz lazım (kahvaltı dahil bir paketi var ise biz kaçırmışız) ve kahvaltı da pahalı. Yine de kahvaltı artı oda olarak yine de fiyat - değer oranı oldukça yüksek bir otel.

Bursa'da kalacak rahat, hesaplı, sıcak bir ortama sahip bir otel arıyorsanız, ALoft Bursa, Bursa otellerinin en iyilerinden. Hem iş gezisi, hem de turist olarak Bursa'ya uğrayanlara tavsiye ederiz.

Otelin oda fiyatları, konuk yorumları ve detay bilgileri için ALoft Bursa Oteli sayfasına bakabilirsiniz.
25 Ağustos 2014 Pazartesi

En iyi 10 Lüks Bursa Oteli

Bursa otelleri arasından aşağıdaki 10 lüks otel öne çıkan en iyilerden.

1 - Sheraton Bursa Hotel
Odunluk Mahallesi Akpınar Caddesi Nilüfer, 16110 Bursa

Bursa'nın Nilüfer Semtinde, Kültür Parkı bitişiğinde, Bursa merkezine 10 dakika mesafedeki 171 odalı Sheraton Bursa Oteli, lokasyon, konfor ve lüks açısından hem iş seyahatinde olanlar hem de Bursa'ya turist olarak gelenler için ideal bir otel. Lüks bir konut ve ofis merkezinin içinde yer alan Bursa Sheraton, kapalı yüzme havuzu içeren spa olanakları ve ferah, modern konaklama birimleri sunuyor. Lüks Bursa oteli arayanların ilk tercihlerinden biri olan otel, yerli ve yabancı pek çok konuğu tarafından en yüksek puanlarla değerlendirilmiş. Bu yepyeni otelde kalacaksanız köşe odayı tercih etmenizi tavsiye ederiz. Manzarası çok güzel ve odanın banyo alanı oldukça geniş.

2 - Hilton Bursa Convention Center and Spa
Yeni Yalova Yolu 4.Km 359 Osmangazi , 16210 Bursa

Isıtmalı kapalı yüzme havuzu, hamamları, masaj odaları, modern spa tesisleri ile Bursa merkezin 4.5 kilometre dışındaki 5 yıldızlı Hilton Bursa Convention Center and Spa, konforlu ve temiz odaları, sunduğu kahvaltı, servis ve teknolojik olanaklar ile Bursa'da harika bir konaklama imkanı sunuyor. Muhtemelen hem Bursa'nın hem de Türkiye'deki Hilton Otellerinin en iyilerinden.

3 - Kitap Evi Butik Otel
Kavaklı Mahallesi Burcüstü Sokak No:21, 16040 Bursa

Lüks otel deyince akla hemen büyük oteller geliyor ama daha sıcak ve samimi bir ortam arayanlar, Bursa'da butik bir otelde de kalabilirler. Osmanlı mimarisindeki bir yapıda yer alan Kitap Evi Butik Otel, Bursa merkezinde kaplıca merkezine yakın konumda, şık odaları ve butik servisi ile göz dolduran bir otel. Ulu Camii, Kapalı Pazar ve Hanlar Meydanına yürüme mesafesindeki otel, Osmanlı adabı taşıyan yüksek taş duvarlarla çevrili huzur dolu bahçesi ve bu bahçeye bakan odaları ile tarihi semtin içinde, Osmanlı'nın eski başkentinin havasını yansıtan enfes bir mekan.

4 - Marigold Termal & Spa Hotel
1.Murat Caddesi. No: 47 Çekirge, 16071 Bursa

Bursa deyince akla ilk gelen şeylerden biri kaplıca ve kaplıca deyince akla ilk gelen yer ise Çekirge. Bursa'nın Osmangazi ilçesine bağlı bu semt, Bursa'nın en eski semtlerinden biri ve bugün Bursa'nın en gözde, modern, nezih ve elit yerlerinden biri. Kaplıcaları ile ünlü Çekirge'de yer alan 5 yıldızlı Marigold Termal ve SPA Oteli, Bursa'da kaplıcalar için bulunanlara hitap eden iyi otellerden biri. Türk hamamı, yemekleri, odaları ve servisi ile göz dolduran otelin The Phitia Thermal Spa adlı hamamında sıcaklığı 46 derece olan su ile dolu kapalı bir havuzu mevcut.

Marigold Termal & Spa Hotel'nin kaplıca suyu dolu kapalı havuzu
5 - Almira Hotel
Ulubatlı Hasan Bulvarı, 16200 Bursa
Bursa şehir merkezinde yer alan 5 yıldızlı Almira Hotel bünyesinde 5 restoran, bir spa ve kent manzaralı terasa sahip açık bir havuz barındırıyor. Merkezde ve her yere yakın konumunun yanında büyük, konforlu ve temiz odaları ile göz dolduruyor. Bursa'daki bir çok büyük otelde olduğu gibi bu otelde de yaz boyu balo ve düğün bol olabileceğinden, balo ve düğün yapılan taraflara bakmayan odalar tercih ederseniz de ses konusunda pek fazla sıkıntı yaşamazsınız. Otel hem turistlere hem de iş için Bursa'da olanlara yönelik, fiyat - değer oranı iyi bir tesis.

6 - Hotel Celik Palas Thermal Spa
Çekirge Cd. No:79, Osmangazi, Bursa, Türkiye

Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatı ile 1935 yılında inşa edilen Çelik Palas Oteli 2007 yılında özelleştirilerek  2009 yılında yenileme çalışmaları için kapatılmış  ve yenilenmiş yüzüyle Ağustos 2010 yılında  misafirlerine hizmet vermeye başlamış. Bursa ilinin en büyük Termal Havuzuna sahip olan  Spa Merkezi 3000 m2'lik geniş alanı ile de eşsiz. Otelde, 1 adet termal kapalı havuz, 2 adet Türk hamamı, 1 adet VIP bölüm, aromaterapi hizmetleri ve 12 çeşit masaj tekniğinin uygulandığı masaj odaları, cilt bakım ve güzellik odası ve dinlenme bölümleri mevcut. Aynı zamanda otelde 1 adet açık havuz bulunmakta.

Çelik Palas Otelinin termal havuzu
7 - Divan Bursa
Kükürtlü Mahallesi. Dr. Rüştü Burlu Caddesi No:11 Osmangazi, 16080 Bursa

Koşu yolları, kafeler ve gölet ile Kültürpark'a 300 metre mesafede yer alan Divan Bursa, oldukça iyi servisi ve güleryüzlü servisinin yanında konumu ve lüks tesisleri ile çok güzel bir Bursa oteli.

8 - Crowne Plaza Bursa Convention Center & Thermal Spa
Odunluk Mahallesi Akpınar Caddesi No:17 16110 Nilüfer Bursa

Bursa'da Nilüfer semtinde, Fatih Sultan Mehmet Bulvarından sadece 2 kilometre uzaklıktaki bu merkezi Crowne Plaza Bursa, lüksü ve SPA tesisleri ile göz dolduruyor. Yürüme mesafesindeki alışveriş merkezinin yanında, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı da Bursa'nın eğlence hayatının aktığı yerlerden biri. Otelin SAP tesislerinde kapalı yüzme havuzu, Türk Hamamı, masaj odaları ve fitness salonu mevcut.

9 - Holiday Inn Bursa
Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü, Bursa, Türkiye

Şık odalar ile birlikte jakuzi, sauna ve açık havuz sunan Holiday Inn Bursa, Bursa Atatürk Stadyumu ile arasında yalnızca kısa bir sürüş mesafesi bulunmakta. 4 yıldızlı modern otelde sağlanan popüler imkanlar içerisinde spa ve sağlık merkezi, havuz başı atıştırmalık büfesi ve Türk hamamı var. Şehir merkezinin hemen dışında bulunan otel, konforlu bir konaklamanın yanı sıra tatil yapan veya iş seyahatinde olan kişiler için harika bir konum da sunmakta.

10 - Tuğcu Hotel Osmangazi
Kent Meydanı Karşısı Kırcali Mh. Celal Bayer Cd. No:195, Osmangazi, Bursa

Bursa şehrinin merkezinden sadece 20 dakikalık bir yürüme mesafesinde bulunan 4 yıldızlı Tuğcu Hotel Osmangazi, Osmangazi'nin tam kalbinde.

Bursa'da nerede kalmalı sorusunun cevabı için ayrıntılı bilgiyi Bursa'da nerede kalınır sayfalarımızda bulabilirsiniz.
22 Ağustos 2014 Cuma

Dünyanın En İyi 10 Sahil Tatil Köyü

Otel fiyatlari karşılaştırmasında dünya lideri olan HotelsCombined, güneşin ve dinlenmenin birleşiminden oluşan mükemmel bir tatil için size dünyanın en iyi 10 Sahil Tatil Köyünü sunuyor.

Peter Island Resort - Peter Adası, Britanya Virjin Adaları
Sadece gemi ya da helikopter ile ulaşılabilen Peter Island Resort and SPA, gözlerden uzak özel adasında konumlanmış harika bir otel. 1800 dönümlük tropik adada misafirler dalış yapabilir, kano ya da yelkenli ile denize açılabilir.

Abama Golf and SPA Resort - Santa Cruz, Tenerife, Kanarya Adaları, İspanya
Kanarya Adalarından Tenerife'teki Abama Golf and SPA Resort, İspanya deyince aklınıza gelen tatilden ziyade, tropik cennet deyince aklınıza gelebilecek bol güneşli bir tatil imkanı sunuyor. Ayrıca kalabalıklardan uzak sahilleri ve muhteşem manzarası ile de misafirlere güzel bir tatil alternatifi sunuyor.

The Chedi - Bali, Endonezya
Endonezya'nın dünyaca ünlü Bali Adasındaki The Chedi, mahremiyet ve huzur sunan geniş suit odaların bulunduğu deniz manzarası villaları ile Bali'nin lüks klasmanının en iyilerinden. Otele havaalanından limuzin servisi ile ulaşan misafirler, Bali'nin güney kıyılarında, güneşe, denize ve lükse doyacaklar.

Ocean House - Rhode Island, Amerika Birleşik Devletleri
Koloniler dönemi cazibesi ve modern sanatın güzel bir birleşimini sunan The Ocean House, Rhode Island'da ilk açıldığı 1868 senesinden beridir konuklarını ağırlıyor. Misafirler denize tepeden bakan yamaçlardan kıyı şeridinin panaromik manzarasını izleyebilirler.

Mandarin Oriental - Sanya, Çin
Çin'in güney kıyılarındaki devasa Hainan Adası, Çin'in Hawaii'si olma yolunda emin adımlarla ilerleyen bir tatil mekanı. Hainan Adasının tropikal bahçeleri ile çevrili Mandarin Oriental ise kendi özel sahili ve mercan kayalıkları ile lüks ve mahremiyet sunan bir otel. Misafirler, aralarında bir sonsuzluk havuzunun da bulunduğu 3 adet havuz ile kıtanın göz kamaştırıcı manzarasının tadını çıkarabilir.



Lizard Island Resort - Lizard Adası, Avustralya
Dünyanın en büyük mercan kayalıklarına ev sahipliği yapan Avustralya'nın kuzey kıyılarındaki Büyük Bariyer Resifi (Great Barrier Rief) üzerinde bulunan Lizard Island Resort'ta sadece 1 değil, 24 ayrı kumsal ayağınızın altında.

Niyama, Olhuvelli Adası Maldivler
Uzun beyaz kumlarla kaplı, Maldivlerin tek su altı gece klübünün bulunduğu Niyama Resort'a deniz uçağı ile ulaşım var.

Hotel Punta Islita - Islita, Kosta Rika
Mükemmel bir aile kaçamağı için tercih edilebilecek olan Kosta Rika'daki Hotel Punta Islita, ormodillalar, quatiler ve diğer yerel vahşi hayvanların görülebileceği, Pasifik Okyanusu sahillerine yürüme mesafesindeki tesisleri ile listemize giriyor.

Blue Palace - Girit, Yunanistan
Girit Adasında denize sıfır bir konumda bulunan lüks Blue Palace Resortu, dinginlik arayanlar ve inzivaya çekilmek isteyenler için mükemmel bir kaçış yeri. Çakıl taşları ile döşeli özel sahilde kişiye özel şezlong, şemsiye ve güneşlenme yatakları sizi bekliyor.

Rayavadee Resort - Krabi, Tayland
Tayland'ın Phuket Adasının karşı kıyılarında yer alan muhteşem Krabi ilindeki Rayavadee Resort, Andaman Denizinin kıyı şeridi boyunca uzanan plajlara, tropik ormanlara ve Krabi ulusal deniz parkına yakın konumda bir lüks resort.
11 Ağustos 2014 Pazartesi

Alanya'da nerede kalınır?

Antalya'nın en az kendi kadar meşhur ve muhtemelen de kendinden popüler Alanya ilçesi, ülkemizin en güzel sahil kentlerinden ve Akdeniz sahillerinin en önemli turizm merkezlerinden biri. Renkli gece hayatı, merkezindeki güzel plajı, güzel denizi, daha da güzel plajları ve sayısız turizm tesisi ile yazın yerli, Alman, İskandinav ve Rus turistlerin çıkartma yaptığı bu güzel yer, Akdeniz iklimi sayesinde neredeyse Mayıs sonundan, Kasım başına kadar gidilebilecek bir turizm mekanı.

Alanya, Antalya - Alanya arasındaki sahil şeridini kapsayan Pamfilya ve Belek, Side, Kumköy ve Manavgat gibi önemli turizm merkezlerinin bulunduğu bölgenin en doğusunda yer alıyor. Bölge hem yüzmek, hem dalmak, hem güneşlenmek hem de bol bol tarihi eser - kalıntı görmek için ideal bir yer.

Alanya’da nerede kalınır sorusuna cevaben otel seçiminizden önce Alanya'da ne yapmak istediğinize karar vermelisiniz. Alanya her ne kadar sahil şeridinde bolca bulunan, Almanya ve İskandinav ülkelerinden gelen turistlere çalışan “herşey-dahil“ otelleri ile meşhur olsa da son zamanlarda hem yerli hem de yabancı turistler arasında popüler olan trend Alanya kent merkezinde, Kloepatra Plajına yakıin bir otelde kalmak. Eğer sahil şeridindeki devasa tesislere sahip lüks Alanya tatil köylerinde kalirsanız büyük havuzlar, su kaydırakları, çeşitli aktiviteler ve kocaman tesislerin olanaklarından yararlanabilirsiniz. özellikle çocuklu aileler için ideal bu tesislerin dezavantajı ise görece gürültülü olmaları. Alanya merkezindeki oteller bu tür büyük tesislere sahip olmasalar da şehir merkezine, alışveriş olanaklarına ve de Alanya gece hayatına yakın konumlarının yanında görece sessiz sakin ortamları ile özellikle çocuksuz çiftlere romantik bir tatil olanağı sunuyorlar.

Biz bu yazımızda tek tek Alanya otel tavsiyesi yapmak yerine otellerin gruplandığı belli başlı alanları tanıtacağız.

Alanya Merkezi - Kloepatra Plajı, Saray Mahellesi ve Alanya Tarihi Yarımadası

Alanya Kalesinin eteklerindeki mavi bayraklı Kloeparta Plajı, güzel ve berrak denizi ile Alanya’nın ve çevresinin en güzel ve popüler plajlarından biri. Adını efsaneye göre kaledeki gizli bir tünelden geçerek burada banyo yapan efsane Mısır Kraliçesi Kloepatra’dan alan plaj, Alanya kentinin hemen önünde. Eğer Kleopatra Plajına yakın bir otelde kalırsanız hem oldukça merkezi bir yerde kalmış, hem de güzel bir plaja kolayca erişebilir bir konumda olursunuz.

Alanya tarihi yarımadasının hemen batısındaki Kleopartra Plajı ve çevresindeki oteller, karşılaştırmalı oda fiyatları ve konuk değerlendirmeleri gibi ayrıntılar için Alanya Kleopatra Plajı otelleri ve Alanya Saray Mahallesi otelleri (plajın hemen ardındaki mahalle) sayfalarına bakabilirsiniz.

Alanya merkezinde popüler olan bir başka konaklama bölgesi de Alanya Kalesinin içinde bulunduğu tarihi yarımada. Özellikle burada kale içinde ve Tophane semtinde eski konaklardan otele çevrilmiş güzel butik oteller bulmanız mümkün. Buradan her ne kadar merkeze bir miktar yolculuk yapmanız gerekse de bölgenin manzarası ve havası güzel.

Alanya Tophane Semtindeki oteller, otel fiyatları ve diğer detaylar için Alanya Tophane otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Alanya Kleopatra Plajı'nın havadan görünümü. Tarihi yarımadanın (fotoğrafta sağ üstte) batısındaki
plaj, Alanya merkezinin hemen önünde ve oldukça popüler.
Konaklı, Avsallar ve Okurcalar

Alanya'nın meşhur tatil köyleri, Antalya - Alanya arasındaki sahil şeridinde (daha da doğrusu Side - Alanya arasındaki sahil şeridinde) yer alan ve Alanya'ya uzaklıkları sırası ile Konaklı, Avsallar ve Okurcalar kasabaları çevresinde kümelenmiş vaziyetteler. Bu kasabaların hem kendi alışveriş, gece hayatı ve sosyal yaşam merkezleri olsa da aynı zamanda karayolu ile Alanya'ya ulaşımları da oldukça rahat.

Konaklı
Alanya'nın Konalı belediyesi muhtemelen Alanya'nın merkezden sonraki en popüler turizm mekanlarından biri. Yazın Rus turistlerin çıkartma yaptığı beş yıldızlı, herşey dahil otellerle dolu olan belde Alanya merkeze sadece 10 kilometre mesafedeki konumu ile hem 5 yıldızlı büyük tesis arayan hem de Alanya merkeze yakın olmak isteyenlerin adresi olan Konaklı aynı zamanda Avrupalı emeklilerin ev alıp yerleşmek için tercih ettikleri popüler mekanlardan da biri.

Konaklı'daki otellerin bir listesi, oda fiyatları ve konuk değerlendirmeleri gibi ayrıntılar için Alanya Konaklı otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Avsallar
Alanya'ya 22 kilometre uzaklığındaki Avsallar beldesi de Konaklı gibi popüler bir turizm mekanı ve devasa tesislere sahip Alanya tatil köylerinin gruplandığı bir yer. Genelde Alman ve Rus turistlerin akınına uğrayan Avsallar adını muhtemelen buraya gelip ilk yerleşen Türkmen aşireti Avsallar'dan alıyor. Kasaba aslında eskiden daha kuzeyde imiş ama 1800lü yılların sonunda çıkan bir yangından sona bugünkü konumuna taşınmış.

Avsallar'daki otellerin bir listesi, oda fiyatları ve konuk değerlendirmeleri gibi ayrıntılar için Alanya Avsallar otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Okurcalar
Alanya'ya 30 kilometre mesafedeki Okurcalar, Alanya'nın en güzel turizm beldelerinden biri. Masmavi denizi, denizin hemen kenarında başlayan yemyeşil muz ve naranciye bahçeleri ve onların ardındaki yeşil çam ormanları ile güzel bir bölge olan Okurcalarda genelde herşey dahil sistemi çalışan büyük ve lüks tatil köyleri bulunuyor. Okurca'nın sahil şeridini hemen hemen tamamen kapamış dev otellerin yanında bir de büyükçe bir suparkı bulunuyor. Okurcalar Alanya'ya 30 dakika mesafede ve dolmuş ile kolayca ulaşılabilir.

Okurcalar'daki otellerin bir listesi, oda fiyatları ve konuk değerlendirmeleri gibi ayrıntılar için Alanya Okurcalar otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Alanya'daki belli başlı lüks oteller için Lüks Alanya otelleri sayfamıza bakabilirsiniz.
10 Ağustos 2014 Pazar

En iyi 10 Lüks Alanya Oteli

Alanya otelleri arasından aşağıdaki 10 lüks otel öne çıkan en iyilerden. Alanya'nın kalacak yerleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için Alanya'da nerede kalınır yazımıza bakabilirsiniz.

#1 - Delphin Botanik Hotel
Alara Tourism Center Karaburun, 07415 Okurcalar

Akdeniz kıyısındaki 5-yıldızlı Delphin Botanik Otel, büyük havuzları, su kaydıraklı çocuk havuzları, devasa tesisleri, güzel odaları ve servisi ile Alanya bölgesindeki en iyi tatil köylerinden biri. Hem yetişkinler hem de çocuklar için onlarca aktivite barındıran otel aileler için ideal. Otelin hemen önünde uzanan ve iyi bakılan temiz plajı ve de güzel yemekleri de diğer artılarından. 50,000 metrekarelik devasa ve güzel tesislere sahip otelde en üst odalarda kalmaya bakarsanız otelin kalabalığının gürültüsünden bir miktar uzak olursunuz.

#2 - Centauera Hotel
 Tophane Mahallesi. Andizli Camii Sokak. No: 4 Alanya
Alanya'nın tarihi Tophane Mahallesindeki bu geleneksel taş ev, marina ve barlar sokağına kısa bir yürüme mesafesinde tarihi Alanya kalesinin içinde bir konuma sahip. Güney sahilleri deyince akla gelen devasa tatil köylerinden oldukça farklı, butik otel ortamı sunan Centauera Hotel'de lüks odalar, konukseverlik ve harika bir ortam bulacaksınız.

#3 - Xperia Grand Bali Hotel
Saray Mah. Ataturk Caddesi No: 151, 07111 Alanya
Alanya'nın merkezindeki bu 4 yıldızlı lüks otel sahile yakın merkezi bir konumda kalmak, tatil köylerinin çocuk çığlıkları ile dolu gürültülü ortamından uzakta olmak isteyenler için. Xperia Grand Bali Hotel meşhur Kleopatra Plajına sadece 150 metre mesafede ve eğer Alanya'ya uçak ile gidecekseniz havaalanından sizi alacak araç servisleri var. SPA ve görece küçük bir havuzu olan otelin odaları da konforlu. Fiyat - değer oranı açısından Alanya'nın en iyilerinden.

#4 - Hotel Kaptan
Iskele Cad No:70, 07400 Alanya
Alanya'nın tarihi yarımadasının doğu kısmında bulunan Hotel Kaptan, Alanya'nın en köklü otellerinden biri. Alanya körfezinin güzel bir manzarasına sahip otel, Alanya merkezine ve Alanya gece hayatına yakın bir mekanda kalmak isteyenler için birebir.

#5 - Xperia Saray Beach Hotel
Saray Mah. Damlatas Cad., 07400 Alanya
Kleopatra Plajının özel bir kısmında konumlu bu Xperia Saray Beach Hotel hem Alanya merkezine yakın bir konumda kalmak hem de plajın dibinde olmak isteyenler için ideal bir alternatif. Listemizdeki diğer Alanya merkezindeki oteller gibi çocuklu ailelerden ziyade, Alanya'da tatil köylerinin gürültüsünden uzakta, merkezi bir konumda, Alanya gece hayatına ve alışveriş olanaklarına yakın bir konumda kalmak isteyen çiftlere ve kişilere daha uygun bir otel.

Alanya Kleopatra Plajı
#6 - Green Garden Apart Otel Alanya
Gol Mahallesi 4.Sokak No:9, 07460 Alanya

#7 - Long Beach Resort & Spa Deluxe
Turkler Mevkii Incekum, 07400 Avsallar

#8 - Kleopatra Suit Hotel
Saray Mah. 912 Sok. No:6, 07400 Alanya
Alanya'nın meşhur Kleopatra Plajından sadece 150 metre mesafedeki Kleopatra Suit Hotel, Alanya'da şehir merkezine, alışveriş olanaklarına ve kentin renkli gece hayatına yakın yaşamak isteyenler için ideal seçimlerden biri. Muhteiem konumunun yanında konforlu ve temiz odaları ve servisi ile ön plana çıkıyor.

#9 - Lemon Villa Hotel
Carsi Mah. Tophane Cad. No: 20, 07400 Alanya

#10 - Hotel Villa Turka
Tophane Mah. Kargı Sk. No:7 Alanya
3 Ağustos 2014 Pazar

airbnb nedir?

Tatil ve konaklama deyince akla ilk gelen şeyler otel, motel, pansiyon ve hosteller. Oysa bunların haricinde bir çok alternatif var. Bir konutta oda kiralamak, bir daire kiralamak ya da bu işi daha profesyonelce yapan Bed & Breakfast müesseselerinde kalmak gibi. Airbnb (Air bed and breakfast) her türlü alternatif konaklama imkanının kiralanabileceği bir seyahat sitesi. Bugün 33,000 şehirde 500,000i aşkın kısa dönem kiralık yer listeleyen sitede klasik oda veya daireden kiralık sato ya da lüks villaya her türlü alternatifi bulmak mümkün.

Airbnb'nin kendine ait kısa dönemlik kiraladığı mekanları yok. Evinin boş bir odasından ya da kendisi gezerken boş duran evinden ek gelir elde etmek isteyen şahıslar gibi ev sahipleri burada kiralık ilanlarını veriyorlar. Otellere alternatif konaklama arayan turistler ise buradaki listeden uygun konaklamayı seçip kiralıyorlar.

Sitenin kuruluş hikayesi de ilginç. Aslen tasarımcı olan Brian Chesky ve Joe Gebbia 2007 yılında Endüstriyel Tasarım Fuarına çağırdıkları konukları kalacak otel bulamayınca onlara kendi evlerindeki ve arkadaşlarının evlerindeki odaları kiralamışlar. Bu odalarla ilgili bilgi olarak açtıkları ve adını Airbed and Breakfast (Şişme Yatak ve Kahvaltı) koydukları blog, bugünkü kapsamlı seyahat sitesinin temellerini oluşturmuş.



2 Ağustos 2014 Cumartesi

Barbados'da nerede kalınır?

Karayipler'deki Barbados Adası, Venezuella'nın kuzeydoğu sahilleri açıklarında, dünyanın en popüler ve meşhur tropik tatil mekanlarından biri. Portekizlilerin adadaki sakala benzer salkımları olan ağaçlar nedeniyle Los Barbados (Sakallılar) adını verdikleri ada, uzun süre İngiltere'nin kolonilerinden biri imiş ve hala da Karayipler'in Küçük İngiltere'si olarak biliniyor.

Barbados harika doğası, tropik iklimi, güzeller güzeli plajları, daha da güzel olan denizi, kültürü, yemekleri ve gelişmiş turizm altyapısı ile oldukça seçkin bir turizm adresi. Barbados Türk vatandaşları için vizesiz ülkeler statüsünde o nedenle bayağı uzakta da olsa vize falan uğraştırmadığından Karayipler'de iyi bir tatil mekanı. Barbados, Karayiplerdeki bazı diğer turizm cennetleri gibi (mesela Bahamalar) sadece orta sınıf veya lüks kesime hitap etmiyor. Barbados'ta çok ucuz hostellerden ve oda fiyatı gecelik 40 Doların altında otellerde konaklamadan gecesi 1,600 Dolardan dünyanın en iyileri kategorisindeki lüks otellere kadar geniş yelpazede konaklama bulmak mümkün. Genel olarak pahalı ve lüks Barbados otelleri ve tatil köyleri adanın batı kıyılarında ve Bridgetown'ın kuzeyinde iken ucuz konaklama ise genel olarak güney sahillerinde bulunabilir. Bridgetown'ın içinde ise pek konaklama imkanı yok.

Genel olarak Barbados'un Batı kısmında deniz daha durgun ve burası yüzmek, dalmak ve güneşlenmek için ideal. Eğer Barbados'ta sörf yapmak istiyorsanız ise bunun için en uygun sahiller güneyde.

Biz bu yazımızda Barbados'ta nerede kalınır sorusuna tek tek Barbados otel tavsiyesi ile cevap vermek yerine Barbados'un belli başlı bölgelerini ve bu bölgelerin hangi tip tatil arayanlara hitap ettiğini anlatarak cevap vereceğiz. Ağağıdaki Barbados haritasında ayrıntılarına gireceğimiz bölgeleri ve belli başlı Barbados şehirlerinin ada üzerindeki konumlarını görebilirsiniz.

Barbados Haritası
Kaynak : Wikitravel Barbados Guide
Bridgetown
Barbados'un şehir diyebileceğiniz tek kenti ve Başkenti olan Bridgetown, ada nüfusunun yarıdan fazlasının yaşadığı bir şehir. Burası adaya yolcu gemileri ile gelenlerin ilk ayak bastığı yer aynı zamanda. 

Bridgetown'da çok az konaklama imkanı var ve Barbados'a gelen turistlerin çok azı bu kentte konaklıyor. Barbados'ta konaklama genellikle güney sahillerindeki küçük kasabalarda ya da batı sahillerindeki genelde kalburüstü olan Barbados otel ve resortlarında oluyor.

Yine de eğer Bridgetown'da kalmak isterseniz şehirde aralarında 5 yıldızlı Hilton Barbados Resort gibi otellerin de olduğu birkaç düzine otel bulma imkanınız var. Ayrıntılar için Barbados Bridgetown otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Batı Barbados (Saint James, Saint Peter and Saint Lucy)
Batı Barbados Saint James, Saint Peter ve Saint Lucy gibi cemaatlerin bulunduğu bölge. Cemaat kelimesini özellikle kullandık zira Barbados'ta yönetim birimleri İngilizce parish denilen ve papazın yönetimindeki mıntıka olarak çevirebileceğiniz bir şekilde.

Barbados'un batı sahilleri adanın genel olarak pahalı konaklama imkanlarını barındırıyor. Genel olarak sahilde bulunan hemen her otel pahalı ama bir o kadar da güzel.

Güney Barbados (Christ Church and Saint Thomas)
Adanın güneyinde ucuzundan pahalısına her türlü konaklama imkanı bulmak mümkün.

Barbados nerede?
Barbados Adası Karayipler'in bir parçası sayılsa da Karayipler'de değil, Karayipler'in 100 kilometre dışında, Atlas Okyanusunda. Ada, Venezuella'nın kuzeydoğusunda ve Güney Amerika kıtasına yakın bir konumda.

Barbados'un haritadaki konumunu aşağıdaki dünya haritasında görebilirsiniz.


Barbados'a nasıl gidilir?
Barbados'a Türkiye'den direk uçuş yok. Türk Havayolları ile Londra'ya uçup buradan Virgin Atlantic ya da British Airways ile Barbados'a uçabilirsiniz. Bu yolculuk yaklaşık 14 buçuk saat sürüyor. Barbados'a gidenlerin önemli bir kısmı da Karayipler Yolcu Gemisi turu (cruise tour) ile Barbados'u ziyaret ediyor. Yolcu gemileri Bridgetown'ın derin limanında demirliyorlar.

Barbados'a ne zaman gidilir?
Barbados'a girmek için bizce en iyi zaman Mayıs ayı. Neden derseniz: Barbados'a gitmek için olaya havanın güzelliği açısından bakarsanız en iyi zaman Ocak ile Nisan ayları arası. Bu dönemde hava biraz daha az sıcak, daha az yağışlı ve daha nemli olduğundan güzel bir tatil yapma imkanınız artıyor. Bu dönem kuzey yarımkürede kış olduğundan kışın ortasında Barbados'un tropik sıcağına gitmek gerçekten de çok güzel bir deneyim. Ama olaya fiyat açısından bakarsanız, kışın Barbados'a gitmek için en pahalı dönem.

Barbados her ne kadar Karayipler'in ve dolayısı ile de kasırga kuşağının dışında olsa da, kasırga mevsimi olan olan Temmuz - Kasım ve özellikle de asıl şiddetli kasırgaların geçtiği Ağustos - Ekim arası hava kötü olabileceğinden bu dönem Barbados'lara gitmek için en iyi dönem değil.

Mayıs ayı en iyi zira hava hem neredeyse Ocak - Nisan dönemi kadar güzel hem de otel fiyatları Temmuz - Kasım dönemi gibi görece ucuz.
1 Ağustos 2014 Cuma

2014 Batı Afrika Ebola Salgını

15 Ekim 2014- Dünya Sağlık Örgütü 2014 Ebola Salgınında ölüm oranının 70% olduğunu açıkladı. Bu oran bugüne kadar bilinen 50%'den çok daha yüksek.

Thomas Duncan'dan ebola kapan 26 yaşındaki hemşire Nina Pham'ın ardından bugün 29 yaşındaki Amber Joy Vinson adlı bir başka hemşirenin de kanında ebola virüsüne rastlandı. Ateşinin yükselmesinden hemen sonra karantinaya alınan hemşirenin haberi, Amerikan CDC'nin Thomas Duncan'ı hemen özel bir hastaneye kaldırmamakla hata yaptıklarını itiraf etmesinin hemen ardından geldi.

Hemşire Nina Pham'ın protokolü takip etmediğini belirterek bir anlamda hemşireyi günah keçisi yapmaya çalışan CDC'ye hemşireler birliği "protokol yoktu ki takip edilsin" diye çıkışmış ve hastanenin Thomas Duncan'a bakan ekibe doğru dürüst bir koruma elbisesi bile vermediğini belirtmişti.

Hastalığı kapan ikinci hemşire, yüksek ateş ile karantinaya alınmadan birgün önce bir yolcu uçağı ile Cleveland'dan Dallas'a uçmuş. Uçakta 132 yolcu varmış.

14 Ekim 2014 - Ebola vakalarındaki üstel artış hızı korkutuyor. WHO'ya göre yılbaşından 14 Ekim'e kadar toplam vaka sayısı 9,000 üzerinde olsa da, Aralık başında haftada 10,000 vaka hızına çıkılabileceği konusunda uyarıda bulunda. Kötümser senaryolara göre ebola virüsü vaka sayısı yılbaşında 1.4 milyonu bulabilir. Araştırmalara göre öldürme oranı 70% olan bu salgında 1.4 milyon vaka yaklaşık 980,000 ölüm demek!

Ebola salgını üstel artışı nedeni ile çok daha korkunç bir hal almak üzere. Yukarıdaki grafik 8 Ekim 2014 tarihine kadar
toplam vaka (kırmızı) ve ölüm (siyah) sayısını gösteriyor. Bunlar resmi rakamlar ve muhtemelen asıl sayı bu rakamların
2.5 katı.

13 Ekim 2014 - Ebola virüsünü Amerika'ya taşıyan Liberyalı Thomas Duncan'a bakan hemşirelerden birinde Ebola teşhis edildi! 26 yaşındaki hemşire, Thomas Duncan ile temas neticesinde takip edilen ve ebola ihtimali olanlar listesinde bile değil! Bu olay ve İspanyol hemşire vakası, birinci dünya ülkelerinin ebola virüsü ile savaşmaya, yetkililerin bolca "biz Afrika değiliz" böbürlenmelerine rağmen, hazır olmadıklarını gösteriyor.

Amerika'lı hemşire Nina Pham, ebola hastalığını Amerik topraklarında kapan ilk ve Afrika dışında
kapan ikinci kişi oldu. 26 yaşındaki hemşire, Amerika'da ebola'dan hayatını kaybeden Thomas Duncan'a bakan
ekipte idi.
7 Ekim 2014 - İspanya'da ebola hastalığına yakalanan bir hemşire, hastalığı Batı Afrika dışında kapan ilk kişi oldu. Talihsiz hemşire, Sierra Leone'de ebolaya yakalanan ve tedavi için getirildiği İspanya'da vefat eden misyonere bakan ekipte idi. 25 Eylül'de İspanyol misyonerin ölmesinin ardından tatile çıkanb hemşire haberlere göre 30 Eylül'de yüksek ateş şeklinde hastalanmış ve sonradan yapılan testlerde ebola pozitif çıkmış!

Bugüne kadar resmi olarak 4,000'e yakın can alan ebola salgınında hastalığa yakalananlar (Amerika'da ortaya çıkan vaka da dahil), ebola virüsünü Afrika'da kapmıştı. Haberin en vahim yanı İspanya'nın ebola virüsünün Batı Afrika gibi yayılmayacağı varsayılan gelişmiş bir ülke olması. Bu haber geçen hafta Amerika'da ebola belirtileri ve üstüne bir de Batı Afrika'dan yeni gelme gibi bir tarihçe ile hastaneye giden fakat bir kutu antibiyotik ile eve yollanan Liberya'lı ebola hastası haberine eklenince Batı Dünyasının öyle iddia edildiği gibi hastalıkla başetmeye hazır olmadığı endişesi yaratıyor.

İspanyol hemşirenin ekibinde yer alan 30 kişi ve hemşirenin temasta buılunduğu kişiler ebola hastalığına yakalanma riski yaşıyor maalesef. Ebola her ne kadar hasta kişilerin vücut sıvıları ile direk temasla bulaşsa da bu sıvılara ter de dahil olduğu için ebolanın bulaşma riski yüksek olabiliyor.

5 Ekim 2014 - ABD'de ortaya çıkan ebola vakasından sonra yetkililer ardı ardına herşey kontrol altında, biz ABD'yiz bize birşey olmaz tadında açıklamalar gelirken aşağıdaki fotoğraf herşeyin o kadar da kontrol altında olmadığının en büyük kanıtlarından biri.

Liberya'dan Amerika'ya doğru yola çıkmadan 4 gün önce eboladan ölen birini taşıyan ve ebola konusunda gümrükte yalan söyleyerek ABD'ye giren Thomas Duncan'ı ilk gittiği hastane, yüksek ateş ve Batı Afrika'dan gelmiş olmasına rağmen bir kutu antibiyotik ile eve yolluyor. Burada iki gün boyunca ebolayı kimbilir kimlere bulaştıran Duncan çok şiddetli hastalanınca akrabası direk CDC'yi arıyor. Dışarıda ambulans bekleyen talihsiz adam ise kontrol edilemez şekilde kusuyor.

Aşağıdaki foto bir haber kanalınca helikopterden çekilmiş. Hiçbir koruma önlemi olmayan iki kişi hortum ile Duncan'ın oldukça tehlikeli kusmuğunu temizliyor. Bu arada da sandaletli bir kadın akan suya basarak yürüyor!



9 Ekim 2014 - Oğlunun annesi ile yeniden birleşmek ve yeni bir hayat kurmak üzere Liberya'dan Amerika Birleşik Devletlerine uçan Thomas Duncan, ebola teşhisi konulduktan 1 hafta sonra hayatını kaybeder. Duncan 19 Eylül'de Amerika'ya uçmadan dört gün önce ebola hastası bir kadını hastaneye götürüp getirmiş olmasına rağmen uçağa binmeden doldurduğu forma "ebola taşıyan biri ile temasım olmadı" yazmıştır. Amerika'ya geldikten hemen sonra 39.4 ateş ve Batı Afrika'dan geldiğine dair bir tarihçe ile 25 Eylül'de hastaneye giden Duncan, muhtemelen sigortasız, siyah ve fakir göçmeni basit bir ilaçla hastaneden postalama refleksi neticesinde evine geri gönderilmiş, 2 gün sonra ise ambulans ile hastaneye geri gelmiştir.

15 Ağustos 2014 - Ebola korkusuna devam. Geçtiğimiz günlerde THY Nijerya uçağından Ebola şüphesi ile alınan yolculardan sonra şimdi de Osmaniye'de bir kişi Ebola şüphesi ile Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne getirildi. Kısa bir süre önce Uganda'dan döndüğü bildirilen 34 yaşındaki hasta üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı ateş ile şiddetli ishal görülmesi üzerine ailesi tarafından Osmaniye Devlet Hastanesine getirilmiş ama seyahat tarihçesi yüzünden Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilmiş. Uganda'da bilinen bir Ebola vakası olmasa da Ebola'nın Afrika ülkeleri içinde yayılma ihtimali yüzünden kimse işi şansa bırakmıyor.

13 Ağustos 2014 - Dün Türk Havayolları uçağından ebola virüsü korkusu ile alınan hastanın sıtma olduğu anlaşıldı. Sıtma gibi birçok tropik hastalık ebolanın ilk günlerindeki belirtilerle aynı şekilde devam ediyor. Lagos'tan İstanbul'a, 3 yaşındaki oğlu ile gelen 32 yaşındaki Afrikalı kadının geldiği Lagos'ta şu ana kadar en az 10 ebola hastası teşhis edildi.

12 Ağustos 2014 - Türk Havayolları'nın Nijerya'dan gelen yolcu uçağında bulunan Afrikalı bir kadın yolcu ve çocuğunun yüksek ateş ve kusma belirtileri nedeniyle sağlık ekiplerince ambulansla havaalanından alındığı bildirildi. Yolcuların alınması Atatürk Havalimanı'nda Ebola paniğine neden oldu. Nijerya, Temmuz ayında uçakla ülkeye gelen bir yolcunun taşıdığı ebola virüsü ile ebola salgını devam eden ülkeler listesine girmişti. Türkiye her ne kadar tek uçuş ile ebola salgın bölgesine bağlı 35 ülkeden biri olsa da yüksek ateş ve kusma başka birçok daha az tehlikeli virüsün de habercisi.


THY Ebola Şüphesi
Ebola şüphesi ile THY uçağından alınan hastalardan biri.

5 Ağustos 2014 - 20 Temmuz'da ebola virüsü ile Nijerya'ya uçan ve 25 Temmuzda burada hayatını kaybeden Patrick Sawyer'a bakan doktorun da hastalığı kapmış olduğu açıklandı. Maalesef hastaya bakan 3 kişide daha ebola virüsü şüphesi var ama test sonuçları henüz belli değil. 20 Temmuzda Patrick Sawyer ile aynı uçakta bulunan ve Nijerya tarafından takip edilmeyen yolcular ise şu an hastalığı başka yerlerde yayıyor olabilirler.

Nijerya'da karantina koşullarında hastalığın başkalarına bulaşması bu ülkelerde karantina koşullarının ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor maalesef. Hastalık genelde ya hastanın vürüsü kendine bakan yakınlarına ya da hastanee personeline bulaştırması ile yayılıyor. Burada en önemli faktör hastaların hastalıklarını ya bilmemeleri ya da saklamaları. Örneğin Liberya'dan hastalıkla uçağa binen Patrick Sawyer her ne kadar eboladan ölen kız kardeşi ile hiç temas etmediğini söylese de eşi daha sonra Sawyer'ın hasta kız kardeşine bizzat baktığını ve kız kardeşi ölene kadar hastalığı sıtma sandıklarını anlatmıştı.

Bu arada Dünya Sağlık Örgütü eboladan ölenlerin sayısının 887'ye ulaştığını açıkladı. Birkaç gün önce bu rakam 729 idi.

4 Ağustos 2014 - Geçtiğimiz akşam Sierra Leone'den İngiltere'nin Gatwick Havaalanına uçan uçaktaki 72 yaşındaki bir kadın kusma ve terleme belirtileri ile uçaktan çıkınca yere yığılmış ve hayatını kaybetmiş. Bu olay her ne kadar Ebola korkusunu ateşlese de dün gece talihsiz kadın üzerinde yapılan testler ebola için negatif çıkmış.

3 Ağustos 2014 - Amerikalı yetkilierin bildirdiğine göre daha önce Batı Afrika'da Ebola virüsü kapan ve Amerika'ya transfer edilen Dr. Kent Brantly'nin durumunda iyileşme görülmüş. Konuyla ilgili açıklama yapan Dr. Thomas Frieden Ebola'nın ürkütücü öldürücülüğünün her nüfus grubunda aynı şiddette olmaya bileceğine dair ipucu veriyor. CDC'nin yöneticisi olan Dr. Frieden demiş ki : "Ebola çok öldürücü ama bu doktorumuz gibi sağlıklı olan insanlarda öldürücülük basında yer alan orandan daha az olabilir".

Ebola virüsüne yakalanan birinin bu tür bir şüpheye düştüğünde yapması gereken ilk şey hemen sağlık sistemine başvurması. Zira hiç sağlık yardımı almayan, geç veya yetersiz yardım alan kişilerde ebola yüzde 90 öldürücü iken zamanında ve etkin müdahale ile bu oran yüzde 60 veya daha altına geriliyor.

2 Ağustos 2014 - Bugün itibari ile ebola virüsü nedeniyle ölü sayısı 729. Liberya ve Sierra Leone'de olağanüstü hal ilan edilmiş durumda.

1976 yılında hayatını kaybeden bir rahibenin izinden giderek ebola virüsünü ilk defa tanımlayan ve isim veren Peter Piot'un da belirttiği gibi şu an devam etmekte olan ebola salgını tarihteki en uzun, en öldürücü ve en büyük alana yayılmış ebola salgını.

Amerika Birleşik Devletleri, Batı Afrika'da ebola hastalarına bakarken hastalığa yakalanan iki vatandaşını özel uçakla Amerika'ya getirmeye hazırlanıyor. Hastalar iki ayrı uçuş ile Amerika'ya taşınıyor. Hastalar muhtemelen 33 yaşındaki Dr Kent Brantly ve 59 yaşındaki misyoner Nancy Writebol.

1 Ağustos 2014 - Ebola salgını Batı Afrika'da başladığı ülkelerde kontrolden çıkmaya başlarken qz.com şu aşağıdaki haritayı yayınladı. Şu an 2014 Batı Afrika Ebola Salgını yaşanan ülkelerden sadece 1 uçuş mesafesi uzaklıkta 36 ülke var ve bunlardan biri de Türkiye! Avrupa'da 6 ülke (Almanya, İngiltere, Belçika, Fransa, İspanya, Hollanda) ve Ortadoğu'da Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri de listede.

Geçtiğimiz hafta Liberya'dan aktarmalı olarak Nijerya'ya ulaşan 40 yaşındaki Patrick Sawyer, uçakta şiddetli şekilde hastalanıp Nijerya'nın başkenti Lagos'ta karantinaya alındıktan sonra vefat ettiğinden beridir, Ebola'nın havayolu ile diğer ülkelere sıçrama ihtimali öne çıkmaya başladı. Şimdiden Hong Kong, İngiltere, Tayland ve Avustralya havaalanlarında önlem almaya başladılar.

Ebola her ne kadar kurbanını şiddetli şekilde hastalandırıp seyahat edemez hale getirdiğinden global salgın ihtimali düşük olsa da hastalığın 3 haftaya kadar varan ve tamamen belirtisiz kuluçka evresi tehlikeli bir salgın ihtimalini az da olsa arttırıyor.

Ebola salgını olan Batı Avrupa ülkelerinden sadece bir uçuş mesafesi uzaklıkta olan ülkeler
Kaynak : qz.com
31 Temmuz 2014 - Amerika Birleşik Devletlerinin Hastalık Koruma ve Önleme Merkezleri (The Centers for Disease Control and Prevention (CDC)), Ebola salgınının şiddetle devam ettiği Gine Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Liberya'ya seyahat edilmemesi konusunda uyarı yayınladı.

25 Temmuz 2014 - Nijerya'ya 20 Temmuz'da havayolu ile ulaşan Patrick Sawyer, havaalanında karantinaya alındıktan sonra ebola virüsüne yenik düştü. Daha önce çoğunlukla kırsal ve yağmur ormanlarına yakın köylerde yayılan hastalık böylece Lagos gibi büyük bir şehre havadan ulaşarak salgın ile ilgili korkuları arttırdı.

Patrick Sawyer, Amerikan Vatandaşı ve ailesi Amerika'da yaşıyor. Her ne kadar yetkililere eboladan ölen kız kardeşi ile temasının olmadığını söylemiş olsa da Amerika'daki eşi daha sonra Sawyer'ın kızkardeşine bizzat baktığını ve kız kardeşi ölene kadar hastalığı sıtma sandıklarını anlattı.

Olayın diğer bir ürkütücü yanı da uçakta şiddetli ishal ve kusma belirtileri gösteren Patrick Sawyer ile aynı uçakta bulunanlar karantinaya alınmadan salıverilmiş. Üstelik Sawyer Liberya'dan direk uçmamış Lome, Togo ve Accra'da aktarma yapmış.

25 Mayıs 2014 - Sierra Leone'de ilk Ebola vakası bildirildi.

23 Mayıs 2014 - Ebola salgını Gine'nin başkenti Konakri'ye ulaştı. 2 milyon nüfuslu şehirde temizlik, tuvalet ve hijyen koşulları kötü durumda.

Nisan 2014 - Şubat ayından beridir devam eden Ebola salgınında, ebola virüsü bulaşan 242 kişiden 142'si hayatını kaybetmiş. Bu salgının öldürme oranı %59.

Mart 2014 - Kanamalı ve ateşli bir hastalık yavaş yavaş yayılmış olsa da, bu vakalrın bir ebola salgını olduğu ilk olarak Mart 2014'te belirlenir.

28 Aralık 2013 - Gine'de Guéckédou adlı bir köyde Emile adlı iki yaşındaki bir çocuk ne olduğu o zaman bilinmeyen kanamalı bir hastalıktan ölür. Talihsiz yavrucak bir meyve yarasası tarafından ısırılmıştır (ya da bir meyve yarasasının düşürdüğü ısırlmış bir meyve parçasını ağzına atar). Emile'den birkaç gün sonra üç yaşındaki ablası ve onları takiben annesi ve anne annesi de aynı hastalıktan vefat eder. Anneannenin cenazesine katılanlar dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ebola salgınını başlatmak üzere olduklarından habersiz köylerine geri dönerler.

Ebola nedir? Ebola ne demek?
Ebola hem Ebola Kanamalı Ateşi olarak bilinen nadir ama oldukça öldürücü hastalığın hem de bu hastalığa neden olan virüsün adı. Bu virüsü 1976 yılında ilk defa tanımlayan mikrologlar virüse ilk salgının olduğu köylere yakın olan Ebola Nehrinin adını vermişler.

Hastalığın doğada hangi hayvanlarda saklandığı tam olarak bilinmese de meyve yarasaları en güçlü taşıyıcı adayı. Afrika'da oldukça yaygın olan av hayvanı tüketimi yüzünden hayvanlardan insana geçen ebola virüsü daha sonra insandan insana da geçiyor. İnsandan insana bulaşma yolu ise kan, sperm, sidik, kusmuk, vs ... gibi vücut sıvıları.

Ebola virüsü her ne kadar grip gibi havadan kolayca bulaşmasa da AIDS gibi hastalıklara göre daha bulaşıcı zira hasta kişilerin vücut sıvıları ile kirlenmiş yüzeylerden (örneğin havlu, tabak, vs ...) bulaşabiliyor.

Ebola belirtileri
Ebola virüsü bulaştıktan 3 ila 21 gün arası değişen bir süre içinde hastalık birden bastırıyor. Ateş, boğaz ağrısı, ishal, şiddetli halsizlik gibi belirtileri olan hastalık daha ileri safhalarında organlarda kanamaya neden oluyor ve hasta iö organ yetmezliğinden ölüyor.

Ebolayı korkutucu yapan tarafı öldürücülüğü. Eğer gerekli hasta bakım koşulları sağlanmamış ise virüs her 10 kurbanından 9'unu öldürüyor. Yoğum bakım gibi desteklerle bile bu oran her 10 kişiden 6sının ölümü şeklinde.