14 Aralık 2015 Pazartesi

Serebral palsinin kazanmasına izin vermeyen adam

32 yaşındaki Akshansh Gupta Hindistan'ın prestijli üniversitelerinden Jawaharlal Nehru University (JNU)'de beyin - bilgisayar arayüzü konusunda doktorasını yeni tamamlamış. İleri derecede serebral palsi hastası (cerebral palsy) olan Akshansh, yürüyemiyor, kendi tekerlekli sandalyesini kullanamıyor ya da kendi kendini besleyemiyor. Bütün bu zorluklara rağmen oldukça başarılı bir öğrenci olan Gupta "eğer yeterince azimli iseniz istediğiniz herşeyi yapabilirsiniz" diyor ve ekliyor "ama ilk adımı önce siz atmalısınız. Bu adımı atmadan Dünyanın sizi desteklemesini bekleyemezsiniz".

Akshansh Gupta doğduğunda tam 4 saat boyunca kıpırdamayınca doktorlar küçük bebeğin ölü doğduğunu düşünmüşler. Daha sonra bir miktar kıpırdayınca ise yaşadığını anlamışlar ama yanlışlıkla çocuk felci teşhisi koymuşlar. Genç adamın hastalığı çocukluğunda çok ileri düzeyde imiş. Bu dönemde hem duyamıyormuş hem de bir noktaya sabitlenip saatlerce hareketsiz o noktaya dalıp gidiyormuş. Bu dönemde kendini oldukça yanlız hisseden Gupta'nın annesi çocuğunu ağır sağlık durumuna rağmen normal bir okula göndermiş.

"İnsanlar önceleri benim potansiyelim konusunda oldukça kuşkuluydu" diyor Gupta. "Okulda nasıl tutunacağımı kimse bilemiyordu"."Arkadaşlarım bana hiçbir zaman diğerlerinden daha farklıymışım gibi davranmadılar. Onlarla zaman geçirmekten büyük keyif alıyorum.

11 Kasım 2015 Çarşamba

Phuket ucuz uçak bileti

Tayland'ın tropik turizm cenneti Phuket Adası her geçen yıl Türkiye'den daha fazla turisti kendine çeken bir tatil merkezi. Tayland'ın Türkiye pasaportu açısından vizesiz ülkeler kategorisinde olması, doğal güzellikleri, en zengininden en fakirine, en ailesinden en gece hayatı meraklısına geniş yelpazede turiste hitap etmesi gibi etkenlerin yanında bir kez vardıktan sonra otellerin ve alışverişin genelde ucuz olması ile de oldukça popüler bir yer Phuket.

Phuket tatilinin en pahalı kısmı kuşkusuz Phuket uçak bileti. Eğer Phuket'e ucuz uçak bileti arıyorsanız birkaç tavsiye vereceğiz bu yazımızda.

Türkiye'den Phuket'e gidenlerin hemen hemen tamamı Bangkok aktarmalı olarak Phuket'e gidiyor. Ama bu tek seçeneğiniz değil. Phuket'e sadece 1 - 2 saat uzaklıktaki Singapur ve Kuala Lumpur aktarması da bir seçenek. Örneğin Singapore Airlines İstanbul'dan Phuket'e direk uçuyor. Buradan ise ya Singapore Airlines'ın kendisi ile ya da ucuz alt şirketleri ile (Scoot veya Tigerair) aktarmalı olarak Phuket'e varabilirsiniz. Bu ayakları da tek bilette almanız mümkün.

İstanbul - Kuala Lumpur - Phuket uçuşu da bir diğer alternatifiniz. Aslında Kuala Lumpur Phuket'e Bangkok'tan daha yakın o nedenle uçuş bir miktar daha kısa. Kuala Lumpur'dan Phuket'e AirAsia ile uçma şansınız var ki çok yakın bir zamanda meydana gelen ölümlü kazaya rağmen AirAsia hala bölgenin en güvenli havayollarından biri.

Diğer ucuz ve oldukça rahat bir seçeneği de Katar Havayolları sunuyor. Katar Havayolları Doha'dan Phuket'e direk uçuyor. Böylece İstanbul Atatürk, İstanbul Sabiha Gökçen ya da Ankara'dan Doha aktarmalı Phuket'e uçabilirsiniz. Bu altenatifin rahatlığı ise aktarmayı sonda 10 - 12 saatlik uçuşun sonunda değil başta yapmanız. Ama Doha'da ne kadar bekleyeceğiniz de önemli.  
9 Kasım 2015 Pazartesi

Tarihi yeniden ve daha iyi yazmak zor degil

Vietnam'a, daha doğrusu Ho Chi Minh City'ye, ilk 2006 yılında ayak bastım. Ve bu şehirdeki en önemli turist atraksiyonları olan Vietnam Savaşı (Vietnamlılar bu savaşa Amerikan Savaşı derler) temalı yerleri de ilk 2006'da gezdim. Hala bir miktar sosyalist propoganda koksa da bizim genelde 70lerin sonunda ve 80lerde yapılan Vietnam Savaşı konulu başyapıtlardan bildiğimiz savaşı o filmlerde birer figuran olan insanların perspektifinden yansıtması açısından mutlaka gezilip görülmesi gereken yerler buralar. Bunlardan en ilginci de kuşkusuz şehrin merkezi Saygon'da bulunan War Remnants Museum (Savaş Kalıntıları Müzesi).

Müzede sergilenen materyal normal bir insanı duygusal olarak yıkacak şiddette. Ben şahsen My Lai Katliamı ve Agent Orange ile ilgili bölümlerde hüngür hüngür ağlayanlar gördüm ki ben de hüngür hüngür ağladıydım.

Müzeyi bu yazıya odak yapmamın sebebi de o zaman Türkiye'de son sürat devam eden askeri vesayet - sivil iktidar kavgasının da etkisi ile devletin vatandaşına yaptığı endoktrinasyonun sadece birkaç dokunuşla nasıl 180 derece değişebileceğinin ilginç bir örneği olarak beni derinden etkilemesi idi. 1990lı yılların ortalarına kadar eski adı "The house for displaying war crimes of american imperialism and the puppet government [of south vietnam]" (Amerikan Emperyalizminin ve Onun Kukla Hükümetinin (Güney Vietnam) Savaş Suçları Sergisi" olan bu müzede sadece Amerikanın zalim, işgalci ve gaddar teması varmış. Burayı gezen bir öğrencisi mutlaka o kadar vahşetten sonra daha bir Amerikan nefreti ile çıkıyormuş müzenin kapısından.

Vietnam Saygon'daki War Remnants Museum
Bugün ismi Savaş Kalıntıları Müzesine çevrilen bu binada o materyal hala aynen var. Ama değişen sadece binanın ismi değil. 2 ya da 3 duvar daha eklenmiş sergiye. Toplasan iki bilemedin üç düzine ek materyal. Ama içerik çok önemli. Burada Vietnam Savaşı sırasında Amerika'da savaşı protesto edenler var, Doğum Günü Dört Temmuz var, Kent State Üniversitesi'nde Kamboçya Seferini protesto ederken Milli muhafızlar'ın kurşunları ile ölen silahsız öğrenciler var. Eskiden müzede sadece    William Calley komutasındaki askerlerin yaptığı katliamlar varmış ama bugün  bu katilleri silahla tehdit ederek (savaş sırasında kendi üstleri komutana silah çekmek gibi ağır cezası olan bir hareketle) daha fazla sivilin hayatını kurtaran Hugh Thompson ve Glenn Andreotta gibi kahramanların hikayesi de var.

Sonuçta 20 yıl öncesindeki yaşıtlarının aksine bugün bu müzeyi gezen Vietnamlı öğrenciler dünyanın yarısına kin ve nefretle bakacak şekilde doldurulmuyor. Sadece birkaç basit dokunuşla.

Yurtdışında calışmak için ne yapmalı?

Bu yazıyı ne zamandır yazacaktım ama bir türlü vaktim olmuyordu. Son 13 yıldır hemen her seçimden sonra olduğu gibi 1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra da toplumun yaklaşık yüzde 20 - 25'ini oluşturan ve neredeyse blok halinde CHP'ye oy veren kesimin geleneksel "Aziz Nesin'i Anma ve Türkiye'den S.tir Olup Gitme" haftasının başlaması vesilesi ile yazıyı geciktirmemeye karar verdim.

Bu Türkiye'den S.tir Olup gitme sözü bana ait değil, Eksi Sözlük gibi içeriği çoğunlukla bu tayfadan yazarlardan oluşan sitede Türkiye'den siktir olup gitmek diye her AKP seçim zaferinden sonra entry girişi şahlanan bir başlık var. Dediğim gibi başlığın 1 Kasım 2015 AKP zaferi ertesinde şahlanması vesilesi ile yıllar önce (2007 yılında) Türkiye'den göçmüş (nedeni AKP falan değil) biri olarak ben de bu konuda benden daha gençlere birkaç tavsiye vereyim dedim. Zira orada gördüğüm kadarıyla yurtdışında yaşamak için ne yapmalı, yurtdışında nasıl yaşanır, nasıl iş bulunur konusunda kendini eğitimli sanan kesimin bile bayağı bir tavsiyeye ihtiyacı var. Yıllardır yurtdışında yaşayan ve birçok eski okul v e iş arkadaşı yurtdışında olan biri olarak bu konuda faydalı ve ayakları yere basan tavsiyeler verebileceğimi düşünüyorum.

Öncelikle, yurtdışında çalışmak ve yaşamak isteyenlerin iyi derecede İngilizce bilmesi hemen hemen şart. Zira ülke sınırlarının üzerinde pek engelleyici olmadığı CVlerin ortak özelliklerinden en dikkat çekeni iyi derecede ingilizce. Gerçi eğer ilelebet Türkiye'de yaşayacaksanız da bence İngilizce elzem ama zorunluluk değil. O nedenle siz siz olun "ya 10 yıldır yurt dışında yaşamak istiyorum ama ingilizcem yok ondan bir türlü bu hayalimi hayata geçiremedim" diye akıl almaz şeyler yazan arkadaşlardan olmayın, İngilizce öğrenin. İngilizce kolay bir dil, yeterince İngilizce'yi en fazla 1 - 2 senede öğrenebilirsiniz, hele de bu internet devrinde.

Şimdi yurt dışında çalışma hayalini nasıl gerçekleştireceğiniz konusunda tavsiyelerimize gelelim :

- Eğer yurtdışında hatrı sayılır bir ofisi olan bir şirkette (Türkiye'deki  Çok Uluslu Şirketler gibi) çalışır ve yurt dışındaki ofiste çalışmayı hedeflerseniz, bunu pekala başarabilirsiniz. Ve bunun için illa devasa bir Çok Uluslu Şirkette de çalışmanız gerekmez. Örneğin ben toplam çalışanı 20yi geçmeyen ama Türkiye hariç 2 ülkede daha ofisi olan bir şirket ile ilk defa yurt dışında çalışmaya başladım. Benden sonra aynı teknoloji şirketi sayesinde 5 iş arkadaşım da bugün yurt dışındalar. Yurt dışı merkezli çok uluslu şirketlerin Türkiye ofislerinde çalışarak o şirketlerin yurt dışı ofislerine kaymış ve yurt dışında on yıla yakındır yaşayan onlarca insan sayabilirim.

- Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ, Bilkent Üniversitesi ve daha bir düzine en iyi üniversitelerin yurt dışı bağlantıları sayesinde bu üniversitelerde okursanız, yurt dışına çıkıp orada yaşamak çok daha kolay. Eğer daha üniversiteye gitmiyor iseniz tercihinizi yaparken üniversitenin bu konuda nasıl bağlantılı olduğunu da araştırın.

- Yurtdışı deyince Türkiye'de insanların aklına genelde sadece Amerika ve Avrupa geliyor. Ama bugün yurt dışında olup da hem yaşam standartları, hem de ekonomik durumu Türkiye'den çok daha iyi olan birçok ülke var. Japonya, Kore, Avustralya, Tayvan, Singapur, Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai özellikle) ilk akla gelenler. Tokyo, Singapur, Hong Kong örneğin dünyanın en güvenli şehirleri ve cıvıl cıvıl, renkli ve zengin bir hayata sahipler. Türk Lirası ile maaşlar 15,000 TL ve üstü gibi rakamlara kolayca ulaşırken, Avrupa'daki gibi yüksek vergiler olmadığından oldukça iyi kazanma şansınız var. Seçeneklerinizi kısıtlamayın ve bu ülkeleri de hedefe koyun.

Henüz mezun olmadı iseniz mesela Singapore Work Holiday Programme gibi programlardan yararlanabilirsiniz.

- Yurtdışına yaşama konusunda avantaj sağlayan bir diğer faktör de yerel dili bilmek. Örneğin ben Türkiye'de Japon Dili ve Edebiyatı, Kore Dili gibi yerlerden mezun olmuş ve bugün Kore'de, Tokyo'da vs. yaşayan insanlar biliyorum. Gerçi yerel dil bilmeniz lazım deyince bunun pratik anlamı aslında hem yerel dil hem de İngilizce çoğu zaman.

-  Eğer nitelikli iş gücü kapsamına giriyorsanız Almanca. Almanya'nın yıllardır uygulamada bulundurduğu ama Almanca bilme koşulu nedeniyle bir türlü istediği sayılara ulaşamadığı bir program var. İyi ki de Almanca zorunluluğu var yoksa Türkiye'den aldığınız "nitelikli" eğitim, Almanya'da çalışmaya can atan diğer dünyalıların kaymağı ile rekabet edemeyeceğinden şansınız olmazdı ama eğer oturur Almanca öğrenirseniz, Almanya'da çalışmaya başlayarak yurtdışı hayalinizi gerçekleştirebilirsiniz. Bilmeyenler için olay şu : Mavi Kart.

- Yurtdışında evlenmek. Şaka değil, bu şekilde yurtdışına çıkan binlerce insan var. Mantık evliliğinden bahsetmiyorum, ciddi, mutlu ve oldukça güzel evlilikler bunlar. Benim bildiklerimin hepsi internette başlamış ilişkiler ama bugün 10 yılını devirmiş birbirinden güzel Türk - Çin, Türk - Malay, Türk - Hint, Türk - Japon, vs. melezi çocuklarla devam eden evlilikler. 

Karoshi nedir?

Japonlar'ın dünya kelime haznesine kazandırdıkları karoshi "çok çalışmaya bağlı ani ölüm" demek. Strese bağlı ani kalp krizi veya beyin kanaması şeklinde görünüyor. İlk vaka 1969 yılında Japonya'nın en büyük gazete dağıtım şirketinde çalışan 29 yaşındaki bir erkek çalışanda ani beyin kanaması olarak görülmüi fakat 1980li yıllarda daha henüz orta yaşlarındaki üst düzey yöneticilerin peşi sıra, daha önceden hiçbir hastalık belirtisi göstermeden ani ölümlerine kadar kimse bunu çalışma ile ilişkilendirmemiş.

Şu örneklere bakılırsa bu iş sebepli sebebi anlaşılabilir:

-  Bay kanameda. ölüm yaşı: 34. Medikal  Ölüm sebebi: Ani kalp krizi resmi ölüm sebebi: Bir meze üreticisinde haftada 110 saat (haftada ayda değil!) çalıştırılmak

- Bir otobüs şoförü. ölüm yaşı 37. medikal  ölüm sebebi: beyin kanaması. resmi ölüm sebebi: Yılda 3000 saatin üzerinde çalıştırılmak

- Bay Miyazaki ölüm yaşı 58. yılda 4320 saat, gece yarısına kadar çalışıyorken...

- Bir ay içinde 5 kere kesintisiz 34 saatlik nöbetler verilen 22 yaşında bir hemşire.

- Büyük bir bankada çalışan ve yasadışı olarak ayda 50 saat ekstra çalıştırılan 29 yaşında bir kadın.

karoshi "çok çalışmaya bağlı ani ölüm"
Daha uzayıp giden bu liste için http://www.bekkoame.ne.jp/i/karoshi/english/e-index.htm adresine bakabilirsiniz. Fiziksel olarak tükenmenin yanında ruhsal streste karoshi ölümlerine yol açabilir. Fakat iş stresi yüzünden intihar etmek karoshi kapsamına girmez, bunun karşılığı karōjisatsu'dur.

Carlos Castaneda kimdir?

25 aralık 1925 (peru) - 27 nisan 1998 (los angeles) arasında yaşamış olan ABD'li antropolog. Kendisi 1931 yılının Noelinde Brezilya'da doğduğunu iddia etse de göçmen bürosu kayıtlarında 1925 Aralık ayı Peru doğumlu olduğu kayıtlıdır.

Carlos Castaneda Amerika Birleşik Devletler'ine 1950'lerin başında geldi, 1957 yılında ise Amerikan vatandaşlığa geçti. 1960 yılında `Don Juan Matus` adlı bir `yaqui` şamanı ile karşılaştığını iddia etti. Don juan ile geçirdiği 11 uzun yılı ve Don Juan'ın öğretisini anlatan 12 adet kitap yazdı ve dünyaca üne kavuştu, kitapları 17 dilde 8 milyondan fazla sattı. Castaneda ayrıca Don Juan'ın yerine nagual olarak seçildiğini de iddia etti. Castaneda'nın eserleri `paranormal` deneyimlerini, şamanların kullandığı psikolojik teknikleri, tolteklerin sihirli ritüellerini ve psikoaktif bir uyuşturucu olan `peyote` deneyimlerini içerir.

Carlos Castaneda'nın kitaplarında bahsi geçen olayların birçoğu doğaüstü olduğu için ilk başta ciddiyetle okunmasa da zamanla değeri anlaşılacak önemli mesajlar içerir. Eğer okumaya niyetlenirseniz önceden kesinlikle Victor Sanchez'in  Don Carlos'un Öğretileri kitabını okuyun. Sanchez'in kitabında yaqui kızılderililerinin felsefesi çok güzel özetleniyor.

Bir diğer bir alternatifiniz de Carlos Castaneda'dan oldukça önemli ölçüde etkilendiğini her fırsatta belirten Doğan Cüceloğlu'nun Savaşçı (Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam İçin) adlı kitabıdır.

İmkanınız varsa kesinlikle ingilizce asıllarını okuyun, genelde Nevzat Erkmen'in çevirileri o kadar matah değil. Carlos Castaneda Kitaplarının geniş özetleri için http://www.prismagems.com/castaneda/ adresine bakabilirsiniz.  Türkçe bilgi için ise http://www.carloscastaneda.net var.

Michel Foucault kímdir?

1926 yılında doğan ve 25 Haziran 1984'te AIDSten ölen Fransız filozof. İktidar ve bilgi arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkinin yarattığı sosyal kontrol yapılarını irdeleyen çalışmaları ile ünlenmiştir. Burada ansiklopedik bilgi vermek istemiyorum zira bu tür bilgileri her yerde bulabilirsiniz.

Foucault çalışmalarında son üçyüz yıldır insanların içinde yaşadığı toplum tipinin ipliğini pazara sürme iddasındadır.

Foucault'a göre geçtiğimiz üçyüz yıldır `disiplin toplumu` denilen toplumlarda yaşamaktaydık. Disiplin toplumları insanları kapalı mekanlara tıkarak, orada mekana bir düzen içinde yayarak ve zaman dilimlerini düzenleyerek, kendisini oluşturan parçaların toplamından daha fazla üretken bir düzen yaratmaktadır. örneğin birey okula kapatılır, sıralara yayılır ve saat saat yapacakları planlanır. Böylece bireyin enerjisinin, kendi doğal yaşamını, duygularını ve arzularını gerçekleştirmek gibi lüzumsuz(!) işlerde heba olması önlenir, bu enerjinin egemenlere harcanması garanti altına alınır.

Disiplin toplumlarında birey hayat boyu başlangıç modelleri hapishane olan bu kapalı mekanlardan birinden çıkıp birine girer (önce "aile", sonra "okul", sonra "kışla", sonra "fabrika", arada bir "hastane", muhtemelen "hapishane", eğer tamamen üretimsiz hale gelmişse "tımarhane").

Foucoult, postmodernizm deyince ilk akla gelen isimlerden biridir. Kendisi, Derrida ve Lacan'ın aksine okunabilir biridir maalesef. Maalesef diyorum zira düşünce tembeli kafalara çok güzel gelen yazıları, maalesef tipik Marksist kızgınlığın, daha modern soslu bir versiyonlarından başka birşey değildir.

Bu eleman, içinde yaşadığı ve dünyaya eşi benzeri görülmemiş hızda refah getiren, bugün bizleri otomobil, klima, aşı, antibiyotik, sinema, vb. sayısız lükse boğan sistemi tek bir şükran kırıntısı olmadan eleştirir de eleştirir. Tamam, sistemin kötü yönlerini inkar etmiyoruz ama bu adamın yazılarındaki kadir bilmezlik gerçekten insanı çileden çıkarır.

Foucoult, Fransa'dan çıkan her türlü düşünce gibi Fransız çöplüklerine aittir. Ama maalesef kendisi şu an özellikle üniversitelerdeki postmodern düşünceyi önemli ölçüde etkilemiştir. Size tavsiyem, Foucoult ile kafanızı bulandırmayın.
26 Ekim 2015 Pazartesi

2016 Resmi Tatiller

2016 resmi tatillerine baktığımızda hem Ramazan hem de Kurban Bayramı tatilleri haftaiçine denk geliyor ve potansiyel olarak 9 günlük iki uzun tatil şansı var. Bunun yanında 23 Nisan ve 1 Mayıs ise haftasonuna denk geleceğinden ekstra tatil yaratmıyorlar.

Bu yazımızda 2016 resmi tatillerine ve de bu tür uzun haftasonu tatili fırsatlarına bakacağız. Böylece, izin başvurularınızı erkenden yaparsanız, uzun tatillerden kolayca yararlanabilirsiniz.

2016 yılında, yıllık izninizden sadece 2 gün harcayarak, 2 tane 4 gün uzunluğunda haftasonu tatili yaratabilirsiniz.

Aşağıda resmi tatillerle ilgili ayrıntılı bilgi ve 2016 resmi tatilleri takvimini bulabilirsiniz.

Yılbaşı Tatili
1 Ocak 2016 - Cuma
2016 resmi tatillerinin ilki olan yılbaşı tatili. Tatil Cuma gününe denk geliyor ve Perşembe yarım günle birlikte 3.5 günlük haftasonu tatili yaratıyor.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
23 Nisan 2016 - Cumartesi
23 Nisan bayramı tatili, 2016 yılında maalesef Cumartesi gününe denk geliyor.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü
1 Mayıs 2016 - Pazar
1 Mayıs 2016 bayramı Pazar'a denk geliyor.

19 Mayıs 2016 Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı
19 Mayıs 2016 - Perşembe
2016 yılında 19 Mayıs bayramı tatili Periembe günü olduğundan, 20 Mayıs günü izin alarak 4 günlük bir uzun haftasonu tatili yaratabilirsiniz. Hem havaların da ısındığı bir dönem 19 Mayıs, havadurumuna göre güneye kaçılabilir.

Ramazan Bayramı Tatili 2016
04 (yarım gün) - 05 - 06 - 07 Temmuz 2016 - Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe
Ramazan Bayramı tatili 2016 senesinde tam haftaiçine düşüyor. Bu nedenle 2016'te muhtemelen 9 günlük uzun tatil şansınız yok. Ramazan Bayramı Türkiye'nin tatil sezonunun en tepe noktasında olduğu Temmuz ayında olduğundan, tatilinizi erken planlayın.

 - Reklam -
Compare hotel prices and find the best deal - www.hotelscombined.com
- Reklam -

30 Ağustos Zafer Bayramı
30 Ağustos 2016 - Salı
30 Ağustos bayram tatili Salı gününe geliyor. Pazartesi günü yıllık izninizden bir gün kullanarak 4 günlük uzun bir haftasonu yaratabilirsiniz.

Kurban Bayramı Tatili 2016
11 (yarım gün) - 12 - 13 - 14 - 5 Eylül 2016 - Pazar, Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe

Kurban bayramı tatili, 2016 yılında arefe günü olan 11 Eylül'de başlayacak. Havalar hala sıcak olacak ve elinizde muhtemelen bir 9 günlük uzun tatil daha olacak. Yaz sezonu daha bitmiyor, planlarınızı erkenden yapın.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
28, 29 Ekim 2016 - Cuma, Cumartesi

12 Ekim 2015 Pazartesi

Pisa'da nerede kalınır?

Pisa önünde turistlerin birbirinden aptal şekillere girdiği Eğik Pisa Kulesi ile meşhur ama bu güzeller güzeli Toskana şehrinde görmeye değer daha birçok mimari ve tarihi eser var. 100,000 nüfuslu bu İtalyan şehrinde 60,000 öğrenci var ve bu öğrencilerin şehre kattığı canlılık başlı başına güzel. Piza'nın küçük merkezi yaya olarak kolayca gezilebilir. Her ne kadar toplu taşıma mevcut olsa da Campo dei Miracoli (kulenin de içinde bulunduğu Mucizeler Meydanı) ile tren istasyonu arasında yapacağınız yürüyüş boyunca oldukça ilgi çekici mağaza, restoran ve binalar göreceksiniz. 

Piza şehir merkezinin kuzeyindeki Piazza dei Miracoli şehrin ana atraksiyonu ve Torre Pendente (Pisa Kulesi), Duomo di Pisa (Piza Katedrali), Battistero ve Campo Santo Monumentale gibi şehrin en önemli tarihi eserleri burada. 11. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar İtalyan Yarımadasının 4 kuvvetli deniz cumhuriyetinden biri olan Pisa, ünlü bilim adamı Galileo Galilei'nin yaşamış olduğu kent. San Matteo Milli Müzesi (Museo Nazionale di S. Matteo), 12. yüzyıl-15. yüzyıl döneminden kalma birçok heykel ve tablo koleksiyonu ile bu zengin mirası en güzel görebileceğiniz yerlerden biri.

Pisa'da nerede kalınır sorusuna gelelim. Pisa 1700'lü yılların ilk yarısından beridir San Giuliano Kaplıcaları sayesinde populer bir turizm merkezi. Böyle köklü bir turizm geleneği olan şehirde tarihi şahsiyetlerin kaldığı, kendileri birer tarihi eser olan The Villa gibi otellerden hostellere kadar geniş yelpazede konaklama imkanı mevcut. Biz bu yazımızda Pisa otel tavsiyesi olarak öne çıkan bazı Pisa otellerini listeledik. 


Meşhur Eğik Pisa Kulesinin bulunduğu Piazza dei Miracoli (Mucizeler Meydanı)
Hotel San Ranieri, şehir merkezinde değil (merkeze toplu taşıma otobüsü ya da 15 Avroluk bir taksi yolculuğu ile ulaşabilirsiniz) ve modern, cam bir binada hizmet veriyor. Fakat kalite olarak ortalama bir Pisa otelinden daha güzel ve odalardan oldukça güzel bir manzarası var. Eğer Pisa şehir merkezinde, hemen her yere yürüyebileceğiniz bir mesafede konaklamak isterseniz ise tavsiyemiz Bologna Hotel Pisa. Buradan tren istasyonuna bir iki dakikada, Pisa Kulesine 15 dakikada yürüyebilirsiniz.

Eğer 5 yıldızlı, lüks bir Pisa oteli arıyorsanız ise tavsiyemiz  Hotel Relais dell'Orologio. 14. Yüzyıldan kalma bir konaktan bozma bu otel, Eğik Pisa Kulesinden sadece 200 metre uzaklıkta güzel bir tarihi butik otel.

Pisa'da konaklamak için hesaplı bir yer arayanlar, Pisa Tren İstasyonuna yürüme mesafesinde, Pisa'nın sessiz ve sakin bir köşesinde yer alan Five Roses Bed & Breakfast'a bakabilirler. Diğer bir B&B alternatifiniz ise yine tren istasyonuna yakın (2 dakika yürüme mesafesinde) ve oldukça temiz Bed & Breakfast Michele Guesthouse Pisa. Eğer hostel arıyor iseniz Hostel Pisa Tower ve Hostel Pisa'yı tavsiye edebiliriz.

9 Ekim 2015 Cuma

Kemer'de nerede kalınır?

Antalya’nın 40 kilometre batısında yer alan Kemer, Akdeniz’in en önemli yaz tatili beldelerinden biri. Kemer bundan 100 sene kadar önce Eskiköy olarak biliniyormuş. 1910lu yıllarda halk sellere karşı taş bir duvar örmüş ve bu duvardan ötürü de Kemer diye anılmaya başlanmış. 1960lara kadar karayolu ile ulaşımın dahi olmadığı bölge 1980lerden itibaren Dünya Bankası Destekli, turizme dönük yatırımlarla hızla gelişerek bugünkü halini almış.

Kemer denizin, kumsalın, dağların ve ormanların içiçe olduğu muhteşem bir doğaya sahip. Dünyaca ünlü bu bölge her sene başta Rusya ve Almanya olmak üzere önemli miktarda yabancı turisti kendine çeken bir yer. Kemer özellikle “herşey dahil” sistemi ile çalışan otelleri ile ünlü ve bu paket turlar son zamanlarda Rus turistler arasında o kadar popüler ki Kemer bugün Türkçe, Almanca ve İngilizce’nin yanında Rusça tabela görebileğiniz az sayıdaki turizm merkezlerimizden biri.

Kemer Merkezi yazları renkli gece hayatı, alışveriş olanakları ve otelleri ile ön plana çıkarken, özellikle Beldibi ve Tekirova arasındaki el değmemiş sahil şeridi sayısız koy ve çakıl taşlı plajları ile ziyaretçilerini bekliyor.

Kemer'in ana atraksiyonları birbirinden lüks otelleri ve birbirinden güzel plajları. Kemer merkezde bulunan Ayışığı plajı, Kemer'in en popüler plajlarından biri. Bunun yanında Beldibi ve Tekirova arasında uzanan şeritte onlarca bakir plaj var. Tatil beldeleri Beldibi, Göynük, Tekirova, Çamyuva, Kiriş, Çıralı, Adrasan ve Olimpos plajlarının da her biri muhteşem. Bu plajları çoğuna Kemer'den minibüs ile kolayca ve kısa sürede ulaşmanız mümkün iken bu beldelerde konaklayarak da buralardaki plajlara sıfır bir tatil yapabilirsiniz.

Kemer'de nerede kalınır sorusuna geçelim. Kemer ve çevresi, konaklama açısından oldukça gelişmiş bir yer. Özellikle Kemer merkezin hemen kuzey ve güneyindeki şeritte büyük tesislere sahip tatil köyleri bulmak mümkün. Ama Kemer'de konaklama sadece merkezde ve çevresinde değil, Kemer'in çevre sahil köylerinde de mevcut. Biz bu yazımızda tek tek Kemet otel tavsiyesi vermek yerine, Kemer ve çevresinde öne çıkan konaklama merkezlerini tanıttık. Siz daha detaylı bir oteller listesi için Kemer otelleri sayfasına bakabilrsiniz.

Kemer Nerede - Antalya Kemer
Kemer nerede? Kemer'in Türkiye'nin Akdeniz Bölgesindeki ve Antalya İlindeki konumu için yukarıdaki haritaya bakabilirsiniz.
Kemer Merkezi

Kemer'in canlı ve cıvıl cıvıl merkezi özellikle Kemer'in renkli gece hayatına, yeme-içme ve alışveriş olanaklarına yakın olmak isteyenler için ilk seçenek. Kemer Merkezin en önemli caddelerinden biri Liman Caddesi. Burada birçok alışveriş olanağı sizi bekliyor. Merkezde ayrıca gece 22'den sabah saat 4'e kadar açık 4 gece klübü var :   Aura Night Club, Inferno Night Club, Klub Kristall ve Club Salinas. Eğer olduka renkli Kemer gece hayatına yakın olmak istiyorsanız Kemer merkezi ve hemen kuzeyi ve güneyi iyi bir konaklama alternatifi.

Kemer'deki konaklama imkanları, otellerin gecelik oda fiyatları gibi ayrıntıları içeren bir listesi için Kemer otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Kemer Ayışığı Plajı
Kemer merkezindeki Ayışığı Plajı
Beldibi, Göynük

Antalya ile Kemer arasındaki yolun hemen hemen ortasındaki Beldibi, turizm odaklı ve Kemer'in en meşhur tatil beldelerinden biri. Bu küçük ve sevimli beldede tatil köylerinin çoğu sahilde Atatürk Caddesi boyunca yerleşmiş iken alışveriş merkezleri ise daha içerde, Toroslara doğru konuşlanmış. Çevrede  Phaselis, Göynük ve Termessos dışında pek görecek birşey yok, burası tamamen otel ve tatil köyü konseptine odak bir mekan. Ama Beldibi tatil köyleri ve otelleri çok güzel ve çok popülerler.

Beldibi'ndeki konaklama imkanları, otellerin gecelik oda fiyatları gibi ayrıntıları içeren bir listesi için Kemer Beldibi otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Mavi Bayraklı denizi ve doğal güzellikleriyle oldukça güzel bir turizm beldesi olan Göynük'ün sahil şeridi 5 yıldızlı ve lüks otellerle dolu. Aileler, özellikle çocuku aileler bu tür otellerin tesislerine bayılacaktır.

Çamyuva, Kiriş ve Tekirova

Beldibi, Kemer'in Antalya yönünde son turizm merkezi iken Tekirova ise aksi istikamette son merkezi. Burası da sahil şeridinde birbirinde güzel oteller bulabileceğiniz, doğası ile cezbeden küçük ve güzel bir belde. Kemer'e bağlı Tekirova, sahil şeridi lüks otellerle dolu. Kiriş be Çamyuva'da Kemer ile Tekirova arasında, tatil köyleri ile dolu köyler.

Bu bölgelerdeki konaklama imkanları için Kemer Çamyuva otelleri, ve Kemer Tekirova otelleri sayfasına bakabilirsiniz.
6 Ekim 2015 Salı

Kartalkaya'da nerede kalınır?

Bolu'nun ve Türkiye'nin en önemli kış turizmi merkezlerinden biri olan Kartalkaya, Ankara'ya 5, İstanbul'a yaklaşık 6 saat mesafedeki konumu ile özellikle  bu iki büyük şehirden kendine önemli sayıda turist çeken bir yer. Yaklaşık olarak 20 Aralık ve 20 Mart arasındaki 120 günlük kayak döneminde özellikle haftasonları oldukça kalabalıklaşan Kartalkaya, 14 kayak pistine ve yaklaşık 10 telesiyeye sahip.

Köroğlu Dağlarındaki Kartalkaya, Bolu merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta. Kartalkaya Kış Sporları Merkezi yaklaşık olarak 1850 - 2200 metre yükseklikte ve yine yaklaşık 1200 metrelik bir kayak düşümüne sahip. Burada kayak ve snowboard gibi aklınıza gelebilecek tüm kış sporlarını yapabilirsiniz. Eğer daha önce hiç kayak yapmadı iseniz burada kayak dersleri alabilirsiniz, eğer kendinize ait kayak takımınız yok ise yine burada kayak takımı kiralayabilirsiniz.

Kartalkaya'da nerede kalınır sorusuna gelelim. Kartalkaya'da konaklama Oteller Mevkii denilen bir yerde. Burada konaklayarak hem pistlere çok yakın olabilir, hem de otellerin kayak takımı kiralama, kayak dersi gibi aktivitelerinden yaralanabilirsiniz. Her ne kadar İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Bolu şehirlerimizde yaşayanlar Kartalkaya Kayak Merkezine günübirlik ulaşabilecek olsa da buranın asıl tadı en az bir gece kalarak çıkar. Aralık - Nisan ayları arasında özellikle haftasonları oldukça kalabalık olduğundan eğer Kartalkaya'da konaklamayı planlıyorsanız otelinizi önceden mutlaka ayırtın. Yine eğer imkanınız var ise haftaiçi konaklamanız hem daha sakin ve tenha bir ortamda, koca pistlerde az kalabalık kayakçılar arasında tatil yapma şansını yakalarsınız, hem de otele daha az para ödersiniz.

Kartalkaya'da nerede kalınır - Kartalkaya Otelleri
Kartalkaya
Biz bu yazımızda Kartalkaya'da nerede kalınır sorusunu birkaç Kartalkaya otel tavsiyesi vererek yanıtladık. Siz daha geniş bir Kartalkaya otelleri listesi ve karşılaştırmalı Kartalkaya otel fiyatları gibi ayrıntılar için Kartalkaya Otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Golden Key Kartalkaya

Tasarımı, büyük havuzu ile SPA merkezi, ve yemekleri ile öne çıkan Golden Key Kartalkaya otelin personeli ile de öne çıkıyor. Kayak pistlerinin hemen dibinde değil hatta pistlere gitmek için minibüs gerekiyor ama minibüs anında nereye isterseniz geldiği için bu büyük bir sorun değil. Otel butik bir otel o nedenle de diğer kayak otellerine göre daha az kalabalık. Kartalkaya'da keşmekeşten biraz uzakta ama pistlere yeterince yakın, güzel bir kayak butik oteli.

Kartal Otel

Pistlere oldukça yakın hatta direk pistlere bağlantısı olan bir otel arıyorsanız Kartal Otel tam size göre. Otelin iç dekorasyonu her ne kadar eski olsa da odaları geniş ve rahat. Yemekler üst kalite. Oteli içi ve dışı aktiviteler, hızlı internet erişimi, ücretsiz içecekler de otelin artıları arasında.

Grand Kartal Otel

Grand Kartal Otel, Kartalkaya'da pistlere yakın ve popüler bir diğer otel. Herşey dahil sistemi ile kalabileceğiniz otelin geniş odaları ve yemekleri oldukça tatmin edici.

Uludağ'da nerede kalınır?

2543 metre yüksekliği ile Uludağ Kuzeybatı Anadolu'nun en yüksek ve en görkemli dağı. Ortaçağ'da Hristiyan Rahiplerin inzivaya çekildiği bir yer olduğu için Osmanlı zamanında Keşiş Dağı olarak anılan Uludağ, o zamanda Topkapı Sarayına yiyecekleri soğutma işinde kullanılan buz kalıplarını sağlarmış. Dağın ismi Uludağ olarak 1935 yılında değiştirilmiş ve 1940lardan itibaren Türkiye'nin en önemli kış turizmi merkezi olarak gelişmeye başlamış.

Uludağ Türkiye'nin en eski kayak turizmi ve kış sporları merkezi olarak Türkiye'nin bu konuda en gelişmiş yeri. Çeşitli zorluklarda parkurların yer aldığı bölgede birçok teleski bulunmakta (ama maalesef dünyadaki birçok kayak turizmi merkezindeki gibi tek bir teleski hattından ziyade birçok hat var ve hepsine ayrı ödeme yapmak gerekiyor).

Uludağ'da nerede kalınır sorusuna gelelim. Aslında bu sorunun cevabı basit. Uludağ'da kayak pistlerinin bulunduğu, Uludağ Oteller bölgesindeki otellerden birinde kalınır zira tüm oteller burada. Oteller bölgesi ise 1. Gelişim Bölgesi ve 2. Gelişim Bölgesi olmak üzere iki alana bölünebilir. Daha eski olan 1. Gelişim Bölgesi, diğerine göre daha canlı. Uludağ otellerinin çoğu tamamen kış turizmine hizmet veren ve yazları kapalı olan oteller.

Peki hangi otelde kalınır? Biz aşağıda birkaç Uludağ otel tavsiyesi verdik. Siz Uludağ otellerinin daha kapsamlı bir listesi ve gecelik otel odalarının karşılaştırmalı listesi için Uludağ otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Uludağ'da nerede kalınır - Uludağ oteller bölgesi
Uludağ, Türkiye'nin ilk ve en gelişmiş kış turizmi merkezi. Arka planda Uludağ Oteller Bölgesi

Beceren Hotel

Çalışanlarının nazik ve ilgili servisi, konforlu ve geniş odaları, ideal kayak pisti, Uludağ için oldukça uygun fiyatları ve güzel yemekleri ile Beceren Otel Uludağ'ın en popüler ve kalınası otellerinden biri. Otel büyük ve pahalı Uludağ otellerine göre küçük olduğundan diğer Uludağ otellerine göre daha sakin.

Kervansaray Otel Uludağ

1. Gelişim Bölgesindeki Kervansaray Uludağ harika bir konuma sahip. Kayak pistlerinin hemen yanında güzel bir telesiyeye sahip otel (telesiye otel misafirlerine ücretsiz) kapalı yüzme havuzu, sauna ve masaj imkanlarına da sahip.

Ağaoğlu My Resort Bursa

Retro tasarımlı odalarını modern tesisleri ile birleştiren Ağaoğlu My Resort Bursa'nın çatısındaki kapalı ve ısıtmalı yüzme havuzu ve muhteşem dağ manzarası çok güzel.

Alkoçlar Otel Uludağ

Popüler Uludağ Kayak Merkezi'nde çam ağaçları arasında yer alan, kapıya kadar kayak olanağı sağlayan Alkoçlar Uludağ Otel, kayak ekipmanı kiralama hizmeti ve kayak kartları da sunmakta. Piste yakınlığı ve yemek kalitesi ile öne çıkıyor.

Amasra'da nerede kalınır?

Bartın'ın küçük ve şirin ilçesi Amasra, muhteşem doğası, tarihi ve yemekleri ile Karadeniz Bölgesi'nin en gezilip görülesi köşelerinden biri. Özellikle Ankara ve İstanbul'dan gelen turist akını ile nüfusu yaz aylarında 6,000'den 25,000'e çıkan Amasra

Özellikle Roma Döneminde inşaa edilen ve Bizans Döneminde taş duvarları eklenen Amasra Kalesi, küçük bir yarımada üzerinde yer alan, kentin en önemli tarihi eseri. Amasra Kalesi, Amasra Kalesini karaya bağlayan tarihi köprü, kalenin içindeki ve yukarısındaki tarihi evler, denizin kenarında uçurum üstünde konuşlanmış çay bahçeleri Amasra'da gezilip görüleceklerin başında geliyor. Amasra pidesi özellikle ayranla iyi giden ve mutlaka denenmesi gereken bir yemek. Bundan başka bu sahil kentinin birbirinden güzel canlı balık restoranlarında, iskelede mezgit, karides, kalamar ve balık keyfi mutlaka yapılması gereken birşey. Buralara talep o kadar çok ki gitmeden önce yer ayırtmazsanız yer bulamayabilirsiniz.

Amasra tarihi güzellikleri ve yemeklerinin yanında müthiş doğası ile de öne çıkıyor. Burası Karadeniz'in en güzel köşelerinden biri. Denizi, plajları ve denizin üstünde yükselen yeşil doğası tek kelime ile muhteşem. Amasra'nın doğasının tadını çıkarmak için turlara mutlaka katılın, özellikle Amasra çevresindeki güzel koyları keşfedeceğiniz tekne turlarına.

Amasra'ya nasıl gidilir derseniz otobüsü tavsiye edeceğiz. Aracınızla da gidebilirsiniz ama burası oldukça küçük bir yer ve araca pek fazla gerek yok.

Amasra'ya ne zaman gidilir derseniz ise yaz kalabalığının azaldığı ama havanın hala görece sıcak olduğu Eylül aylarını tavsiye ederiz.



Amasra'da nerede kalınır sorusuna gelelim. Amasra populer bir turizm merkezi ama öyle fazlaca sayıda otele sahip değil. Özellikle yaz ayları talep yüksek olduğundan Amasra otelinizi önceden ayırmayı ihmal etmeyin. Oteller genelde apartman binalarına benzer yapılarda ve konaklamak için kabaca 3 şeçeneğiniz var: sahilde, deniz manzaralı bir konaklama, şehrin biraz dışında, şehre ve denize tepeden bakan bir manzarada konaklama ve şehir içinde konaklama. Eğer şehir dışında konaklayacaksanız bazı otellerin şehre yürüme mesafesinde olmadığını ve Amasra'ya seyahat için taksi ile tek yönde 15 TL gibi bir miktar para harcamanız gerektiğini belirtelim. Ama aracınız varsa bu oteller sadece 3-4 km şehir dışında ve bazıları gerçektenm muhteşem bir manzaraya sahip.

Biz aşağıda birkaç Amasra otel tavsiyesi verdik ve özellikle konuk yorumlarında öne çıkan bazı Amasra otellerini listeledik. Siz daha geniş bir oteller listesi için Amasra otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Emin Apart Pansiyon

Amasra Limanı'nın yanında, plaja sadece kısa bir yürüme mesafesindeki merkezi konumu, sevimli ve sıcak tesisi ve deniz manzaralı odaları ile öne çıkan Emin Apart Pansiyon, Amasra'da ev sıcaklığında bir konaklama arayanları oldukça mutlu edecek bir işletme. Otelin bahçesi ve kahvaltısı harika. Kafa dinleyip sakin bir tatil geçirmek isteyenler için Amasra'da kalınacak yerlerin başında geliyor.

Seymen Otel

Amasra'da, Küçük Liman Plajı'na 40 metre mesafede yer alan Seymen Hotel, merkezi konumu, servisi ve lezzetli kahvaltısı ile öne çıkan bir başka işletme. Otel bir miktar pahalı ve elden geçirilmesi gerek ama yine de yataklar rahat ve temiz, odalardan deniz manzarası oldukça güzel.

Karya Butik Pansiyon

Amasra merkezinde güzel, küçük ve temiz bir pansiyon arayanlar, Karya Butik Pansiyona bakabilirler. Odalar küçük ve merdivenler oldukça dar olsa da, temiz ve temel bir konaklama sağlayan pansiyon, Amasra'da gezilip görülecek yerlere yürüme mesafesinde (gerçi Amasra küçük bir yer olduğundan buradaki hemen hemen tüm otel ve pansiyonlar herşeye yakın), iç dekorasyonu ve eşyalar da daha lüks bir otel ayarında.

Işıkaltın Otel

Işıkaltın Otel mükemmel bir konumda ve muhteşem bir manzaraya sahip. Ama otel oldukça temel. Kötü değil ama manzara ve lokasyon konusundan başka sunduğu artı değer az. Otel deniz kenarında ve odalardan (bazı odalar için balkondan) güzel bir deniz manzarasına sahip.
2 Ekim 2015 Cuma

Edirne'de nerede kalınır?

Osmanlı Dönemi mimarisinin ve atmosferinin en güzel şekilde yaşadığı şehirlerimizden biri olan Edirne, gezilip görülecek yerleri ve yemekleri ile en az bir iki gece kalmayı hakeden bir şehrimiz. Ülkemizin her yanından Selimiye Camii olmak üzere tarihi eserleri gezmek ve görmek için gelen yerli turist çeken Edirne aynı zamanda meşhur Kırkpınar Yağlı Güreşleri etkinliği ile de kendine ziyaretçi çekmekte.

Osmanlıların 1400lü yıllarda ele geçirdiği Edirne, İstanbul Osmanlıların eline geçene kadar imparatorluk başkenti görevini yapmış. İstanbul başkent olduktan sonra ise imparatorluğun Avrupa tarafındaki en önemli şehirlerinden biri olarak yarı-başkent gibi bir pozisyon sürdüren kent, 1700 ve 1750 yılları arasında 350,000lik nüfusu ile Avrupa'nın en kalabalık 4. şehri imiş.

Bugün Edirne merkezdeki Selimiye Camii, Eski Cami, Üç Şerefeli Cami, Makedonya Kulesi, Kaleiçi ve Arkeoloji Müzesi gibi yerlerin yanında Kuzey Batıdaki Sarayiçi ve Güneybatıdaki Karaağaç'ta görülmeye değer yerlerden.

Edirne'de nerede kalınır sorusuna gelelim. Kabaca iki alternatifiniz var. Edirne'nin tarihi merkezinde, Selimiye Camii'ne yürüme mesafesinde bir otelde kalmak ilk alternatif. Buradaki bazı oteller tarihi konaklardan ya da Mimar Sinan zamanından kalma kervansaraylardan otele çevrilmiş işletmeler. Bu otellerde modern bir otelin tüm olanaklarını bulamayacak olsanız da, Edirne gibi tarihi bir şehirde, tarihi bir atmosferde kalmanın kendine göre de eşsiz bir keyfi var. Diğer alternatifiniz ise Edirne'nin sayılı 4 ve 5 yıldızlı, modern otellerinde kalmak.

Selimiye Camii
Biz bu yazımızda birkaç Edirne otel tavsiyesi vererek Edirne'de kalacak yer sorusuna yanıt vermeye çalıştık.

Edirne Palace Otel

Edirne merkezinde, Edirne'nin gezilip - görülecek tarihi yerlerine yakın bir Edirne oteli arıyor iseniz, Edirne Palace Otel tam size göre. Temiz ve konforlu odaları, dekorasyonu, bakımlı ve temiz tesisleri, çalışanlarının güleryüzlü servisi, ücretsiz park yeri ile 35 odalı Otel Edirne Palace'in tepesinden çok güzel bir Selimiye Camii ve Eski Camii manzarası sizi bekliyor.

Antik Otel Edirne

Adına yaraşır bir şekilde tarihi bir atmosferi hem iç dekorasyonu hem de dış cephesi ile yansıtan Antik Otel Edirne, Edirne'nin tarihi merkezinde, tarihi bir atmosferde konaklamak isteyenler için oldukça uygun bir alternatif. Aslen 19.yüzyıldan kalma tarihi bir binada hizmet veren otelden günümüz modern otel olanaklarının tümünü beklezseniz (otel oldukça sade) aslında tam bu nedenden dolayı da birçokları için oldukça çekici ve otantik bir konaklama imkanı.

Efe Otel Edirne

Edirne'nin tarihi Kaleiçi bölgesindeki Efe Otel Edirne şehrin tarihi kalbine, yeme-içme ve alışveriş olanaklarına yürüme mesafesinde bir diğer merkezi Edirne oteli. Temiz odaları küçük ama konforlu. Otel odaları kahvaltı ile beraber geliyor. Otelin personeli, misafirlerin iyi bir konaklama geçirmesi için profesyonelce çalışıyor. İç dekorasyonu bir miktar modası geçmiş gibi ama bu da aslında otele ilginç bir hava katıyor.

Taşodalar Butik Otel Edirne

Oldukça gösterişli bir tarihi Osmanlı Konağında hizmet veren Selimiye Taşodalar Butik Otel Edirne, Edirne'nin kalbinde, Selimiye Camii kompleksi içinde oldukça güzel bir otel. Tarihle iç içe huzurlu ve sakin bir mekan arayanlara tavsiye ederiz.

Rüstempaşa Kervansaray Hotel

Oldukça basit ve sade bir otel olmasına rağmen Rüstempaşa Kervansaray Oteli Mimar Sinan tarafından yapılmış enfes bir tarihi binada hizmet veren, Edirne'nin en özel otellerinden biri. 14. yüzyıldan kalma gerçek bir Kervansaray'da kalmak, odaların kubbeli tavanlarına dalıp o dönemin tüccarlarının soluduğu havayı solumak oldukça ilginç bir deneyim.

Şimdi de Edirne'de daha modern, büyük odalı, yüzme havuzu gibi tesislere sahip otellerde kalmayı tercih edecekler için Edirne otel tavsiyesi verelim.

Margi Hotel Edirne

Margi Alışveriş Merkezine bitişik 5 yıldızlı Margi Otel Edirne, büyük ve konforlu odaları, kapalı yüzme havuzu gibi tesisleri, modern iç dekorasyonu, restoranı ve de SPA tesisleri ile öne çıkan, Edirne'de lüks ve konforlu bir otel arayanlara tavsiye edebileceğimiz bir otel.

RYS Hotel Edirne

Edirne şehir merkezine yaklaşık 3 kilometre mesafedeki 4 yıldızlı RYS Hotel Edirne 3 restoranı, 2 toplantı odası, oldukça geniş odaları, tepedeki restoranından güzel Edirne manzarası ve de konforu ile öne çıkan bir başka büyük Edirne oteli.

30 Eylül 2015 Çarşamba

Şirince'de nerede kalınır?

İzmir'in ve Türkiye'nin en güzel köyü Şirince, Selçuk'un 8 kilometre doğusunda, Efes 15. yüzyılda terkedildiğinden beridir yerleşim yeri olan tarihi bir yer. Rivayete göre köy zamanında dağa kaçan Rumlar tarafından kurulmuş ve o zaman diğerleri arkalarından gelmesin diye köyü kuranlar buraya Çirkince demişler. Köyün ismi 1926 yılında o dönemin İzmir Valisi tarafından Şirince olarak değiştirilmiş. Köy her ne kadar yüzlerce yıllık tarihe sahip olsa da bugün köye karakterini veren tarihi Rum evleri 19. yüzyıldan kalma. Burası 19. yüzyılda özellikle ihracatlık incir üreten bir Rum kasabası imiş. 1920li yıllardaki Nüfus Mübadelesinden sonra Kavala'dan gelenler yerleştirilmiş buraya.

Şirince gerçekten de cennetten bir köşe. Köyün hiçbiri birbirinin manzarasını kapatmayan birbirinden güzel evlerinin yanında çevresindeki zeytinlikler, mandalina ve diğer meyve bahçeleri ile manzarası muhteşem. Köyün evlerinden sonra en ünlü özelliği şarapları. Özellikle Şirince meyve şarapları, zeytinyağı, sabunları ve lavanta ürünleri mutlaka almanız gereken şeyler.

Şirince'de nerede kalınır sorusuna gelelim. Şirince'de hemen her köşede bir otel veya pansiyon var o nedenle konaklama konusunda temel bir pansiyondan lüks butik otele birçok alternatifiniz var. Ama yaz aylarında Şirince o kadar çok yoğun seyahat ediliyor ki çat kapı giderseniz Şirince'de kalacak yer bulabilmeniz imkansız. O nedenle otelinizi önceden ayarlamaya bakın.

Şirince'de popüler konaklama şekli tarihi bir Rum Evinden otele ya da pansiyona çevrilmiş, güzel bir bahçe içinde, Şirince merkezinin kalabalığından biraz dışarda bir Şirince Butik Otelinde kalmak. Biz aşağıda birkaç Şirince otel tavsiyesi verdik. Şirince otellerinin tam bir listesi ve karşılaştırmalı gecelik oda fiyatları gibi ayrıntılı bilgiler için Şirince otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Şirincede nerede kalınır - Şirince manzara
Şirince Türkiye'nin en güzel köyü.
Nişanyan Evleri Otel

7 tarihi Şirince evinde hizmet veren Nişanyan Evleri Otel sadece Şirince'nin değil Türkiye'nin en güzel butik otellerinin başında geliyor. Köye tepeden bakan muhteşem manzaralı bu otelin kendisi başlıbaşına bir  ziyaretçi mıknatısı ve birçok konuk her sene Şirince'ye sırf burada kalmak için geliyor. Şehrin kalabalığından ve gürültüsünden kaçıp gelenler, aradıkları huzurlu ve mistik ortamı burada fazlası ile bulacaklar.

Güllü Konakları

Eşsiz bir manzaraya sahip bahçesinin çevrelediği güzeller güzeli tarihi bir Rum evinde hizmet veren Güllü Konakları konumu, iç dekorasyonu ve bahçesi ile öne çıkıyor. Otelin temizliği ve de servisi ise yine oldukça iyi.

Stonehouse By İpek Otel

Oldukça güzel taş evlerde hizmet veren, konforlu yatakları ve kahvaltısının yanında huzur verici çevre peyzajı ile de öne çıkan Stonehouse By İpek Otel köyün hemen hemen içinde güzel bir konuma da sahip. Çoçuklu aileler özellikle bu otele bayılacaklar, bahçedeki hayvanlara da çocuklar bayılacaklar. Konum olarak merkezi olmasına rağmen yeterince dışarda olduğundan Şirince'nin turist kalabalığından da uzak.

Markiz Konakları Butik Otel

Şirince'de lüks konaklama arayanların mutlaka bakması gereken Markiz Konakları Butik Oteli geniş ve konforlu odalarının yanında manzarası, bahçesi ve servisi ile öne çıkıyor. 

Akçay'da nerede kalınır?

Edremit'in meşhur turizm kasabası Akçay, Türkiye'nin ilk turizm beldelerinden ve Kuzey Ege'nin en popüler turizm beldelerinden biri. İstanbul'dan kolayca ulaşılabilmesi ve doğal güzellikleri ile 1980lerden itibaren İstanbullular arasında popüler hale gelen kent bugün ülkemizin bilinen ve hemen her yerinden ziyaretçi alan bir turizm merkezi. Son 30 yılda turizm sayesinde küçük bir kasabadan görece gelişmiş bir şehre dönüşen Akçay, uzun ve güzel kordonboyu, bu sahil şeridi boyunca sıralanan çay bahçeleri, restoranlar ve otelleri ve de deniz dibinden fışkıran tatlısu nedeniyle sahip olduğu buz gibi soğuk denizi ile ünlü.

Akçay uzun kumsalı, temiz denizi ve tesisleri ile popüler bir yaz tatili mekanı. Yaz aylarında güneydeki meşhur Akdeniz turizm merkezlerine göre daha serin ve kuru ikliminin yanı sıra daha büyük turizm merkezlerimizdeki kalabalıktan uzak havası ile daha huzurlu bir tatil arayanların adresi. Yine de en popüler olduğu Temmuz aylarında özellikle İstanbul'dan gelen yerli turistlerle dolup taşıyor ve kalabalıklaşıyor.

Akçay’da Sarıkız Plajı, Belediye Halk Plajı, Zeytinli Belediyesi halk plajı ve ücretli olarak girilebilen Turban Tatil Köyü plajı başta olmak üzere çok sayıda plaj var. Denizin yanında Kaz Dağları eteklerindeki Akçay, piknik ve doğa yürüyüşü yapabileceğiniz birçok yere sahip. Adı Akçay ile birlikte anılan ve kendi başına bir turizm beldesi olan Zeytinli, Akçay'a oldukça yakın olan ve şifalı suları ile ünlü Güre Kaplıcaları, ve de muhteşem Kaz Dağı Milli Parkı Akşay tatilinizde ziyaret edip keyfini çıkarabileğiniz yerlerden bazıları. Tabii ki Akçay'a kadar gelmişken buraya sadece 8 kilometre uzaklıkta olan Edremit merkezi de mutlaka ziyaret edilmeli.

Akçay'ın meşhur kordonboyu restoran, çay bahçesi ve hemen gerisinde konuşlanmış otellerle dolu.
Akçay'da nerede kalınır sorusuna gelelim. Akçay ve çevresi konaklama açısından gelişmiş bir yer ve her zevke ve keseye uygun birçok otele sahip.

Akçay Merkez

Akçay şehir merkezi burada konaklamak isteyenlerin birinci adresi. Özellikle de meşhur kordonu üzerindeki oteller popüler.  Akçay'da otellerin bir listesini, bu otellerin konuk değerlendirme puanlarını ve birçok online otel rezervasyon sitesinden anlık gecelik otel oda fiyatları karşılaştırmalarını gösteren Akçay otelleri sayfasını ziyaret ederek otel seçiminizi yapabilirsiniz.

Güre

Akçay merkeze sadece 4 km uzaklıktaki Güre kaplıcaları ile ünlü ve ülkemizin her tarafından ziyaretçinin akın akın geldiği bu şifalı sulardan faydalanmak isterseniz buradaki bir otelde kalabilirsiniz. Güre'de konaklama olanaklarınız ve otellerin bir listesi için Güre otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Kaz Dağı Milli Parkı

Eğer denizden biraz uzaklaşmak ve daha çok karasal doğa ve ormanlarla içiçe olmak isterseniz de denizden içeride, Kaz Dağları eteklerinde bulunan Ortaoba ve Tahtakuşlar - Çamlıbel gibi köyler tam size göre oteller ve pansiyonlarla dolu.

Edremit

Akçay'ın bağlı olduğu Edremit ilçesi, Akçay'a yakın konumu nedeniyle bir diğer konaklama alternatifiniz. Edremit aslında kendi tesisleri ve plajları ile ayrı bir turizm merkezi olarak da düşünülebilir. Edremit'teki konaklama imkanları için Edremit otelleri sayfamıza bakabilirsiniz.

Karaburun'da nerede kalınır?

Çeşme'nin hemen kuzeyindeki Karaburun Yarımadası ve Karaburun İlçesi, Çeşme'nin popülaritesine sahip olmasa da turist kalabalığından, ve fahiş fiyatlarından bunalanlara huzur dolu bir tatil vaadediyor. Yarımada ile aynı adı taşıyan Karaburun ilçesi, İzmir'in en küçük ilçesi. Burası Homer'in Odessa'da rüzgarlı Mimas diye bahsettiği yer. Burası oldukça virajlı bir yolun sonunda. Her ne kadar ara ara gündeme gelse de İzmir ile Feribot seferleri hiç hayata geçirilmemiş. Aslına bakarsanız bu virajlı yollar Karaburun'un turizm açısından gelişmemiş olmasının en önemli nedeni. Fakat tam da işte bu gelişmemişlik burayı farklı kılan nokta. Bugün devasa tesisler ve turizm kalabalığı ile dolu meşhur turizm merkezlerinin 1980lerdeki hali gibi küçük ve şirin bir yer burası (nüfusu sadece 3000 civarı).

Karaburun'da nerede kalınır sorusuna gelelim. Bölge turizm açısından pek gelişmemiş ve genelde de yazlıkçıların uğradığı bir yer. Ama yine de burada konaklamak isterseniz bir iki düzine kadar otel mevcut. Genelde ya Karaburun ilçesi ve hemen yakınında ya da Karaburun'un sahilindeki köylere yakın oteller alternatifleriniz. Biz bu yazımızda birkaç Karaburun otel tavsiyesi vererek yazımızın başlığındaki soruya cevap vermeye çalışacağız.

Karaburun'da nerede kalınır?
Karaburun
Karaburun Eco Otel, Ege Denizi'ne tepeden bakan muhteşem manzaralı bir otel. Hemen dibindeki küçük şirin bir iskele var. Otelin oda ve tesisleri temiz ve konforlu. Kahvaltı ve yemekler ise oldukça iyi. Burası SPA gibi tesisleri olmayan basit bir otel ama huzurlu bir tatil vaadeden, güzel bir Karaburun konaklama alternatifi.

Lipsos Otel Izmir, Yeniliman Köyünde, denize sıfır, güzel bir Karaburun oteli. Sizi çocukluğunuzda, büyük tatil köyleri ve oteller öncesinde deniz kenarında kaldığınız, çiftlik havalı pansiyonlara götürecek bir atmosferi var. Otelin çalışanları oldukça misafirperver, yemekleri de çok güzel. Huzurlu, herşeyden uzak tatil arayanlara rüya gibi gelecek bir yer.

Karaburun Yalı Pansiyon, Karaburun İlçesinde, eski limanın üzerinde denize sıfır bir pansiyon. Yorgun geçen yorucu bir donemin sonunda biraz huzur olsun ama denizin dibinde olsun istiyorsanız buraya mutlaka gelmelisiniz. Standart pansiyon anlayışının biraz üstüne çıkabilmiş olan işletmesi, konumu ve Karaburun'un kendisi çok güzel.

Karaburun Yalı Pansiyon
Karaburun Yalı Pansiyon denize sıfır


Can Karaburun Otel mavi bayraklı Bodrum Plajının tam üzerinde harika bir konuma sahip. Denizin dibindeki konumu ve personeli en büyük artıları. Otel Karaburun merkeze yürüyerek 15 dakika mesafede. Tesisler bakımsız maalesef ama kahvaltısı, konumu ve personeli durumu kurtarıyor. 

Cunda'da nerede kalınır?

Ayvalık denince akla ilk gelen yerlerden biri olan Cunda Adası, Ayvalık Adaları olarak bilinen 22 adanın yerleşime açık olan tek adası. Gökçeada, Bozcada ve Uzunada'dan sonra Türkiye'nin Ege Denizi'ndeki en büyük adası olan Cunda, tipik, şirin bir Ege tatil kasabası. Temiz denizi, güzel plajları, birbirinden lezzetli balık yemekleri ve kendine has atmosferi ile her geçen yıl popularitesi daha da artan ada, günümüzde yerli turizmin en başta gelen merkezlerinden biri.

Cunda Adası sahil şeridindeki balık lokantaları ile meşhur. Bu adadan diğer adalara yapılan tekne turları da Cunda'nın olmazsa olmazları arasında. Taksiyarhis Kilisesi, Aşıklar Tepesi, Cennet Ada Koyu, Agios Yorgis (Güvercin Ada Manastırı), Agia Triyada Kilisesi başta olmak üzere yaklaşık bir düzine gezilip-görülecek yere sahip. Rumlardan kalan yapılar ve adanın güzel sokakları kendi başlarına gezilip görülmesi gereken yerler aslında.

Daha gürültülü ve patırtılı Akdeniz tatil kentlerinden uzakta daha huzurlu bir tatil arayanlar için ideal bir yer olan Cunda'da nerede kalınır sorusuna birkaç öne çıkan, populer olan ve en önemlisi de konuklarından olumlu yorumlar alan Cunda otel tavsiyesi yaparak cevap vermeye çalışacağız. Tabii ki adadaki konaklama seçenekleriniz sadece aşağıdaki otellerle sınırlı değil. Cunda'daki otellerin daha geniş bir listesi, karşılaştırmalı otel oda fiyatları gibi ayrıntılar için Cunda otelleri sayfasına bakabilirsiniz. Daha geniş bir Ayvalık otelleri yazısı için ise Ayvalık'ta nerede kalınır sayfasına bakabilirsiniz.

Cundada nerede kalınır?
Cunda Adası
Florina

Cunda'da huzurlu ve sakin bir tatil için en güzel seçenekler, kendine has atmosferleri ile taş binalarda hizmet veren, size evinizdeymişsiniz ya da tanıdığınız birinin misafiri imişsiniz havası yaşatan butik oteller. Bunlardan öne çıkanlardan biri de Florina. Merkezi bir konumda bulunan otelin odaları, temizliği, yemekleri ve işletmecilerinin misafirperverliği on  numara. Bir daha gelip konaklamayı iple çekeceğiniz, her sene geleceğiniz türden bir otel.

Otel Sobe

Cunda merkezde yer alan bir taş evde hizmet veren Otel Sobe, karakteri ve atmosferi olan, merkezi, temiz ve huzurlu bir otel arayanlara. Otelin servisi ve kahvaltısı da oldukça iyi. Otelin özel plajı (otelin dolmuşu ile ulaşılıyor) da oldukça güzel. Cunda'da kendinizi evinizde gibi hissedebileceğiniz, küçük ve güzel bir butik otel.

Güle Otel

Merkezi konumdaki güzel bir başka küçük otel de Güle Otel. Şirin ve tertemiz tesisleri, mükemmel kahvaltısı, kıyıdan sadece 150 metre içerideki konumu ile öne çıkan bir otel. 

En iyi 10 lüks Maldivler oteli

Maldivler otelleri arasından aşağıdaki 10 lüks otel öne çıkan en iyilerden.

#1 - Constance Halaveli Resort 

Listemizin tepesinde konuşlanan Constance Halaveli Resort muhtemelen Maldivlerin en güzel oteli. Muhteşem bir doğa, görüp görebileceğiniz en güzel plaj, tertemiz ve konforlu odalar, odalardaki son teknoloji ürünü elektronik donanım, güzel yemekler, inanılmaz bir deniz ve anlatılmaz - yaşanır bir hizmet kalitesi ve misafirperverlik. Villaların özel dalma havuzları şahane. Otelle ilgili söyleyebileceğimiz tek eksi, herşeyin pahalı olması ama o da bu hayatta bir kere yaşanabilecek deneyim için çekilebilir bir eksi. Otel Halaveli Adasında ve deniz uçağı ile Male'ye 35 dakika mesafede (deniz taksi ile 75 dakika).

#2 - Taj Exotica Resort & Spa

Birbirinden güzel lüks villaları ve lagün manzaralı muhteşem Sonsuzluk Havuzu (Infinity Pool) ile öne çıkan 5 yıldızlı lüks Taj Exotica Resort & Spa, Maldivler'de planladığınız rüya gibi tatil için ideal bir otel. Otel Male'den ve havaalanından çok uzakta değil o nedenle deniz taksi ile otele kolayca ulaşabilirsiniz. Adanın etrafındaki muhteşem lagünde çok renkli bir denizaltı yaşamı var. Eğer Maldivler'de dalış yapmayı planlıyorsanız buradaki dalış merkezi ve dalış rehberleri oldukça iyi. Bu kalitedeki Maldivler otellerinden bekleyeceğiniz mükemmel hizmeti Taj Exotica'da da fazlası ile bulacaksınız.

#3 - Maafushivaru Maldives

En iyi Maldivler tatil köyleri arasında yer almasına rağmen Maafushivaru Maldives bu klasmandaki diğer otellere göre daha hesaplı bir otel. Özellikle balayı çiftleri için oldukça güzel bir konaklama yeri olan otelin lagünün açık denizden ayıran mercan kayalıkları Maldivler'in en iyilerinden. Bu mercan kayalıkları almaya meraklı iseniz, şnorkel ile dalmaktan zevk alıyorsanız size oldukça güzel bir zaman vaadediyor. Eğer burada kalmayı planlıyorsanız mutlaka suüstü bungalovlarda kalın.

#4 - Six Senses Laamu

Muhteşem suüstü villalarının yanında olağanüstü yemekleri ile de öne çıkan Six Sense Laamu, konaklamanız boyunca sizin tüm ihtiyaçlarınızla uğraşan özel bir kahya hizmeti ile öne çıkıyor. Six Senses Laamu'da diğer bazı süper lüks Maldiv resortlarındaki şatafatlı lüksü bulamayacaksınız ama doğal ortamla mükemmel bir uyum içinde olan doğal lüksü ile diğer adalardan çok farklı ve doyurucu bir otel bulacaksınız. Tam bir cennetten köşe.

En iyi 10 luks Maldivler oteli - Six Sense Laamu
Six Senses Laamu

#5 - Four Seasons Resort Maldives at Landaa Giraavaru

Balayı kumrularından çocuklu ailelere kadar geniş yelpazede bir kesimi muhteşem bir lüks ve doğa ile tatmin edecek olan Four Seasons Resort Maldives, sadece Maldivler'in değil dünyanın sayılı tatil köylerinden. Hem suüstü vilları hem de plaj villaları var ve bu iki tip konaklama imkanı da birbirinden güzel. Servisi, birbirinden güzel restoranları, üzerinde bulunduğu muhteşem mini adası, denizi ve kumsalı ile yıllarca aklınızda kalacak bir otel deneyimi.

#6 - Rihiveli Beach Resort

Bu otelin rehberli şnorkel turları dünyaca meşhur. Maldivler denilince akla gelen süper lüks ve şatafat yok belki ama basit, fonksiyonel ve oldukça doğayla uyumlu ortamı, kendine has bir tatil olanağı sunuyor. Rihiveli Beach Resort'un 'nin felsefesi şu : kapıdan girince ayakkabılarınızı çıkarıp bütün konaklama boyunca yalınayak ya da sandaletle geziyorsunuz ve dış dünyadan tamamen kopuyorsunuz. Otelde ne bir havuz, ne bir fitness salonu var. Bungalovların çoğunda klima bile yok. Ama su sporları, skuba dalışı ve şnorkelin aktiviteleri belki de Maldivler'in en iyisi. Yemekler mükemmel, personel oldukça misafirperver. Maldivler'de gerçekten ıssız, tropik ada ve cennete kaçış deneyimini mümkün olan en doğal hali ile yaşamak istiyorsanız burası tam size göre.

#7 - Mirihi Island Resort

Adını yerel bir çiçekten alan tropikal Mirihi Island Resort mükemmel bir Maldivler resortunda olması gereken herşeye sahip : güzeller güzeli bir tropik ada, muhteşem bir deniz, güzel ve konforlu tesisler, olağanüstü bir misafirperverlik, güzel yemekler ve doyurucu su sporları aktiviteleri.

#8 - Constance Moofushi Resort

Maldivler'de balayı, yıldönümü, doğumgünü gibi önemli olaylar için konaklayabileceğiniz bir diğer muhteşem otel de Constance Moofushi Resort. Artıları yukarıdaki her otelde saydığımız şeyler. Ada çok güzel ama adadaki tesislerden gün batımı izlenemiyor (Maldivler'de bazıları için olmazsa olmaz). SPA tesisleri de gerçekten güzel.

Constance Moofushi Resort
#9 - Vakarufalhi Island Resort

Vakarufalhi Island Resort otel olarak zaten gerçekten üst sınıf ama muhteşem bir doğaya da sahip. Görüş mesafesinin neredeyse 25 metre olduğu denizi anlatılmaz ama yaşanır. Maldivler'deki birçok otel gibi bu tatil köyünün adası da okyanustan mercan duvarlarla ayrılan bir lagüne sahip. Fiyat performans olarak da Maldivler'in en iyilerinden.

#10 - LUX Maldives

Bu resortun en sonda ve 10 numarada olması sizi şaşırtmasın. Listemizdeki ilk 10 resort birbirinden güzel. LUX Maldives'te Maldivler'de en üst kalitede tatil arayanlar için birebir.

Maldivler'de kalınacak yerler konusunda daha geniş ve kapsamlı bir yazı için Maldivler'de nerede kalınır sayfasına bakabilirsiniz.

Ürgüp'te nerede kalınır?

Kapadokya deyince akla ilk gelen kasabalardan biri olan Ürgüp, Kapadokya'yı gezmek için merkezi üs olarak seçebileceğiniz en iyi yer. Kapadokya'nın en büyük yerleşim yerlerinden biri olarak oldukça fazla sayıda otel ve pansiyona sahip Ürgüp'te, bölgenin en canlı gece hayatını ve yeme-içme, alışveriş olanaklarını da bulmak mümkün. Her ne kadar çevredeki gezilip-görülecek yerlere gitmek için araca ya da tura ihtiyacınız olacak olsa da toplu taşıma açısından da Ürgüp oldukça iyi bir merkez ve buradan Göreme, Avanos, Nevşehir ve Mustafapaşa'ya araç bulmanız mümkün.

Ürgüp'te nerede kalınır sorusuna gelelim. Kapadokya'da konaklama açısından en çok olanağa sahip yer Ürgüp. Kapadokya'nın en lüks otellerini burada bulmak mümkün ama son on yılda özellikle büyük bir atılım yapann turizmden pay kapmak isteyen ve bu nedenle buradaki mağaraları ve evleri otele çeviren sayısız girişimci sayesinde Ürgüp'te otel arzı hemen her zaman talebin üzerinde ve bu da otel fiyatlarına yansıyor.

Ürgüp'te konaklamak size sadece otel konusunda istediğiniz seçeneği kolayca bulmanızda yardım etmeyecek. Kapadokya'nın sosyal hayatı da bu kentte akıyor ve Ürgüp'te kalmanız bunun tam kalbinde olmanız anlamına geliyor. Ürgüp'te zevkinize göre bir restoran, bar, disko bulmanız çok kolay.

Ürgüp'te en ucuz konaklama şmkanlarını arayanlar burada hostel olmadığını duyunca hayal kırıklığına uğrayabilirler. Fakat ucuz Ürgüp otelleri oldukça hesaplı ve de hostellere göre çok daha konforlu.

Ürgüp'te nerede kalınır - Ürgüp gece manzarası
Ürgüp, Kapadokya'nın en gelişmiş ve konaklama açısından en çok imkana sahip kasabası.
Biz burada Ürgüp'te nerede kalınır sorusuna Ürgüp otel tavsiyesi vererek cevap vereceğiz. Aşağıda konuklarından en iyi derecede yorumlar almış bazı Ürgüp otellerini listeleyeceğiz. Ama bir dip not : Ürgüp'te konaklamanın olmazsa olmazı mağara otellerinde her oda mağarada değil. Birçok oda mağara odaların dışına inşaa edilmiş binalarda. Eğer otantik ve orjinal mağara oda deneyimi yaşamak istiyorsanız ayırdığınız odanın gerçekten mağarada olup olmadığına dikkat edin.

Yunak Evleri Otel Ürgüp

Kapadokya'nın peri bacalarından oluşan arazisi içinde yer alan Yunak Evleri Otel Ürgüp, bir dağ yamacına oyulmuş, geçmişi 5. yüzyıla kadar uzanan odalar ve 19. Yüzyıldan kalma bir Rum Konağı ile eşsiz bir mağara oteli. Otelin büyülü atmosferinin yanında personelinin olağanüstü hizmet kalitesi ve kahvaltısı artıları. Aslına bakarsanız sırf bu otelin "ölmeden önce en az bir kere yapılacak şeyler" listesini hakeden atmosferi için Ürgüp'e gidilebilir.

Esbelli Evi Mağara Oteli

Esbelli Evi Mağara Oteli, Ürgüp'ün bir diğer öne çıkan otantik oteli. Büyülü mağara - taş evler konseptinin yanında harika bir bahçeye, yemeklere ve de Ürgüp'te iyi bir otelin olmazsa olmazı profesyonel bir işletmeciye sahip. Ürgüp'te lezzetli yemekleri bulabileceğiniz yerlere de kısa bir yürüme mesafesinde.

MDC Cave Hotel

Ürgüp'te 5 yıldızlı bir otel konforu ile mağara konseptini bir arada arayanlar için tavsiyemiz, tarihi bir binada hizmet veren MDC Cave Hotel. Panaromik manzarası ve geniş mekanları ile bu harika otelde yemekler de çok güzel. Ve tabii ki konuklarına hizmette mükemmeli yakalamış personelini de unutmamak lazım.

Ürgüp'te bulabileceğiniz oteller bunlarla sınırlı değil. Daha geniş bir oteller listesini, karşılaştırmalı gecelik otel oda fiyatları ile Ürgüp otelleri sayfasında bulabilirsiniz. Kapadokya'da kalacak yer konusuna yer verdiğimiz Kapadokya'da nerede kalınır yazımıza da mutlaka bir göz atmanızı tavsiye ederiz.
24 Eylül 2015 Perşembe

Altınoluk'ta nerede kalınır?

Kazdağı Milli Parkının güneyinde yer alan Edremit'in şirin kasabası Altınoluk, mavi bayraklı plajları, tertemiz havası, yöresel yemekleri ve muhteşem doğası ile tatil için Ege'nin en ideal yerlerinden biri. Plajların, koyların, yemyeşil ormanların, kanyonların ve tarihi eserlerin bir arada bulunduğu bu yerde kısa bir tatili dolu dolu geçirmenizi sağlayacak birçok gezilip-görülecek yer bulma imkanınız var.

Altınoluk'ta oldukça fazla sayıda plaj mevcut. Altınoluk Antandros Plajı, Altınoluk Afrodit Tatil Köyü ve Altınoluk Merkez Plajı gibi mavi bayraklı plajların yanında 43 kilometrelik sahil şeridinde birçok plaj ve koy mevcut. Plaj klübü arayanlar için ise Raca Beach Club, Körfez Beach Club, Kız Kulesi Bech Club ve New Moon Beach Club akla gelen bazı tesisler. Özellikle çocuklar için de Körfez Aquapark, Aqua Olive Beach Club, Blue Zest Aquapark gibi su parkları mevcut.

Altınoluk'a ne zaman gidilir derseniz cevap yılın hemen her zamanı. Burada tatil sezonu Mayıs'ta başlıyor ve Altınoluk'un en yoğun ziyaret edildiği aylar Haziran - Ağustos yaz sezonu. Ama denize girmek gibi bir derdiniz yoksa, doğası ve her mevsim bulabileceğiniz konaklama imkanları ile Altınoluk'a kış aylarında da gidebilirsiniz.

Altınoluk'ta nerede kalınır sorusuna gelelim. Altınoluk merkezi en çok lokanta, restoran ve alışveriş imkanını bulabileceğiniz yer ve burada merkezi bir konumda kalmak sizi pekçok şeye yakın kılacaktır. Altınoluk şehir merkezi otelleri yanında deniz kıyısında, zeytin ağaçları arasında konumlu, Ege mimarisini yansıtan işletmeler de Altınoluk'ta konaklamak için güzel alternatifler. Son zamanlarda Altınoluk'a olan ilginin artması ile de Altınoluk'ta bugün güzel butik oteller ve bazıları konaklarda hizmet veren pansiyonlar bulmanız mümkün. Altınoluk'ta daha ev ortamı arayan aileler ise burada genelde şehir merkezindeki apart otellerden memnun kalacaklar. Bütün bu alternatiflere ek olarak da Altınoluk Yeşil Kamping, Özel İdare Kampı, Edi Koop ve Deniz Camping gibi yerlerde çadır ve kamping alternatifi de mevcut.

Altınoluk'taki otellerin bir listesi ve Altınoluk otel fiyatları gibi ayrıntılar için Altınoluk otelleri sayfasına bakabilirsiniz. Biz bu yazımızda ise birkaç Altınoluk otel tavsiyesi vereceğiz.

Altınoluk'ta nerede kalınır?
Altınoluk
Altın Çeşmeli Konak

Şehir karmaşasından kaçmak isteyenlere mükemmel bir lokasyonda hizmet veren Altın Çeşmeli Konak sahiplerinin mükemmel servisi, temiz odaları, konforu ve otantik atmosferi ile Altınoluk'ta konaklamak için yer arayanlara tavsiye edilebilecek iyi bir otel. Otelin konumu Kaz Dağlarının eteklerinde ve otel çok güzel bir Ege Denizi manzarasına sahip.

Lambada Hotel

Altınoluk merkeze yakın Lambada Hotel, Sakin,huzurlu ve gürültüsüz Altınoluk otellerinden bir diğeri. Oldukça iyi bir hizmet kalitesini yakalamış olan personeli, büyük havuzu, restoranları, plajı, temiz tesis ve odaları ile otel oldukça iyi bir alternatif. Tüm odalarında balkon olan otelin, deniz manzaralı odalarını seçmeye bakın.

Midilli'de nerede kalınır?

En büyük üçüncü Yunan Adası olan Midilli, diğer birçok Yunan Adası'nı eğlence parkına çeviren yoğun turizmden uzakta, gerçek Yunan Adası yaşamını deneyimleyebileceğiniz güzel bir tatil merkezi. Güzel ve ödüllü plajları, daha da güzel denizi, harika yemekleri ve tarihinin yanında kendisine has atmosferi ile öne çıkan Midilli Adası, ülkemizden kuş uçuşu mesafede olması nedeniyle de kolayca ulaşabileceğiniz bir yer.

Midilli diğer popüler Yunan Adaları'nın maruz kaldığı kalabalığa maruz kalmadığı gibi, oldukça da ucuz bir tatil mekanı. Ada büyük olduğundan gezecek-görecek birçok yeri var. Adanın en gözde ve güzel yerleri herbiri birbirinden güzel plajları ve bu plajların kıyısında genelde plajla aynı adı taşıyan yerler. Skala Eressos, Petra, Vatera ve Anaxos adanın en gözde, gelişmiş ve güzel plajları. Plajların yanında birbirinden güzel restoranlar, çoğu Antik Çağlarda kurulmuş olan sahil köyleri, hamamlar, renkli gece hayatı, Midilli'nin vaadettiği güzellikler.   

Midilli her ne kadar Ayvalık'tan feribot ile günübirlik gidilip gelinebilecek olsa da bu büyük adanın asıl tadı, burada kalarak çıkar.

Midilli'de nerede kalınır sorusuna gelelim. Midilli'nin başkenti ve büyük şehri Mytilini genelde konaklamaktan ziyade, adaya giriş ve çıkış yapılan bir yer. Midilli'ye gelenlerin büyük kısmı adanın meşhur sahil köyleri ve plajlarında konaklamayı tercih ediyor. Biz bu yazımızda tek tek Midilli otel tavsiyesi vermek yerine, bu köyleri ve mekanları tanıtacağız.

Midilli Adası Haritası - Midilli'de nerede kalınır?
Midilli Haritası
Mytilene

Midilli Adası'nın başkenti olan bu güzel şehir, Midilli'nin ve Yunan Adaları'nın en güzel, en tarihi, en kültür kokan şehirlerinden biri. Birbirinden güzel restoranlar, kafeler, renkli gece hayatı mekanları ve alışveriş - olanakları ile dolu Mytilini, Midilli'nin en gelişmiş kenti ve adanın giriş noktası. Buna rağmen Midilli'ye gelen turistlerin önemli bir kısmı, Yunan Adaları standartlarına göre büyük ve karmaşık olan ve yazları oldukça sıcak ve bunaltıcı olabilen bu şehirde konaklamaktan ziyade  Molyvos, Vatera, Skala Eressos, Plomari ve Sigri gibi sahil köylerinde kalmayı tercih ediyorlar. Ama eğer bir miktar Yunan büyük şehir havası tatmak istiyorsanız burada bir ya da iki gece konaklamanızı tavsiye edeceğiz.

Mytilini'de oldukça çeşitli konaklama imkanları mevcut ve sahil köylerinin önemli bir kısmının aksine burada yaz - kış otel bulmak mümkün. Mytilini'deki konaklama imkanları, karşılaştırmalı otel fiyatları gibi ayrıntılar için Midilli Mytilene otelleri sayfasına bakabilirsiniz. 

Mithymna (Molyvos), Petra, Anaxos

Midilli Adası'nın en önemli ikinci köyü olan Mithymna, aynı zamanda Midilli Adası'nın turizm başkenti. Yaklaşık 1,500 kişilik nüfusu ile adanın kuzeyinde, Midilli Adası'nın en popüler plajı olan Petra'dan sadece 6 kilometre uzakta. Başında Cenevizler'den kalma güzel bir kale olan bir tepede yerleşik olan şehirdeki evlerin önemli bir kısmı taştan yapılmış. 

Midilli Adası standartlarında en çok tesis, aktivite ve yeme-içme olanağını bulabileceğiniz yer Mithymna. Köyün deniz kıyısında eskiden bir yağ fabrikası olan ve bugün Midilli Adası'nın en ilginç otellerinden biri olan Olive Press Hotel var. Buradaki taşlık plaj biraz denize doğru yürüyünce kuma dönüşüyor. Bu plajda denize girmek, köyün denizden görünen güzel manzarası sayesinde oldukça keyifli. Ama köyün en güzel köşesi kuşkusuz limanı. Buradaki şirin kafe ve restoranlar oldukça sofistike turistle dolu ve buradan özellikle sabahın erken saatlerinde balıkçıları seyretmek oldukça keyifli.

Molyvos küçük bir köy ama Midilli'deki sessiz ve sakin tatilinize biraz gece hayatı rengi arıyorsanız burada bulmanız mümkün. Köy ve çevresinde barlar, diskolar ve büyük gece klüpleri bulmanız mümkün.  

Midilli'nin bu popüler yerleşkesindeki oteller, karşılaştırmalı otel fiyatları gibi ayrıntılar için Midilli Mithymna otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Mithymna (Molyvos)
Mithymna (Molyvos)
Molyvos'un hemen deniz kıyısında oldukça güzel plajlar var. Ama eğer biraz daha atraksiyonlu bir plaj arıyorsanız, adanın en gözde plajı Petra da oldukça yakın.

Petra, hemen Mithynma'nın 6 kilometre dışında, plajı ile meşhur bir köy. Bu uzun plajın kıyısında bir.ok aktivite ve yeme-içme olanağı bulmanız mümkün. Petra aynı zamanda burada konaklamak isteyenlere de çeşitli otel, restoran, bar, kafe ve dükkan alternatifleri sunuyor. Eğer güneşlenmek, yüzmek ve tembel tembel plajda yatmak dışında atraksiyonları olan bir plaj arıyorsanız, Petra sizin adresiniz. Buradaki otellerin kapsamlı bir listesi, otel oda fiyatları gibi detaylar içinse Midilli Petra otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Anaxos, Petra'dan hemen birkaç dakika uzaklıktaki Anaxos, güzel bir plaj, açık hava havuzları, Molyvos'un güzel manzarası gibi artılara sahip bir köy. Petra gibi buranın da plajı popüler ve özellikle de yüksek sezonda oldukça kalabalık. Buradaki oteller için Midilli Anaxos otelleri sayfasına bakabilirsiniz.  

Vatera

Midilli Adasının en uzun ve en güzel plajlarından biri olan Vatera, eğer aileniz ile seyahat ediyorsanız, huzurlu, doğayla iç içe bir tatil arıyorsanız Midilli'de en iyi alternatifiniz. Bonus olarak da harika yemekler ve Polychnitou kaplıcaları sizi bekliyor. 7 kilometrelik bu harika plaj ve bu plajın birkaç kilometresi boyunca uzanan Vatera Köyü adanın bazı en iyi ailelere hitap eden otellerine sahip. Özellikle Kuzey Avrupa'dan gelen turistlerin gözdesi olan Vatera'daki oteller, otel fiyatları gibi ayrıntılar için Midilli Vatera otelleri sayfasına bakabilirsiniz.

Eressos

Midilli'nin birbaşka popüler konaklama mekanı olan Eressos, böyle merkeze uzak ve ulaşımı görece zorlu bir Yunan Adası köyünden beklemeyeceğiniz olanakları sunan bir plaj köyü. Şair Sappho'nun doğum yeri olan Eressos, sahilin hemen dibinde olan oldukça enteresan bar, taverna gibi işletmelerle bezeli ilginç bir yer. Buranın kendine has atmosferi ve kültürü de Eressos'a ayrı bir güzellik katıyor. Eressos hem aileler, hem gençler hem de köyün bu konuda tarihi önemi sayesinde lezbiyenler için oldukça popüler bir mekan.

Eressos'taki konaklama imkanları için bakınız Eressos otelleri.

Midilli'ye nasıl gidilir?
Türkiye'den Midilli'ye gidecek olanlar, Ayvalık'tan bu kente feribot ile kolayca ulaşabilirler. Yazın hergün işleyen bu tekneler, kışın haftada birkaç kere de olsa adaya gidip gelme olanağı sunuyor.